Bir Özür Borcum Var

Ne çok özrümüz var hayata. Oysa her isyanımız da, bu gün komşuya kızdım dün arkadaşımaydı öfkem, lanet olsun bu dünyaya demelerimizde çabası.
Bir öfkeye feda ettiğim ziyan olmuş günlerim.
Ya ellerim olmasaydı dokunamasaydım yâre,yârene..

Ya gözlerim olmasaydı bakamasaydım güllere, ya duymasaydı kulaklarım gönül veremeseydim türkülere.Ah! yürümeseydi ayaklarım nasıl gidecektim sevdiklerime.
Hepsi bir yana Allahın bağışladığı bunca güzelliği eksik olan bir azamla nasıl tadacak nasıl faydalanacaktım.

Benim olduğunu sandığım her şeyi paylaşmaksızın nasıl yaşayabilirim ki?
İki elimin birini hayra, iki gözümün birini yoksula, iki kulağımın birini dertliyi avutmaya, dilimdeki lezzeti zehirlerden arındırıp gönül sözlerine adasam.

Ya en büyük zenginliğin sağlık olduğunu anlayarak ruhu mu karanlıkta bırakmasam gönül gözleri mi açsam.Ve ben de tam olan tüm uzuvlarımın başkasında eksik olduğu bilincinde, kendimi öyle düşünsem de özür dilesem özürlü denilenden.
Yok! bir yanlışlık var bu işte. Şu pencereyi de açmalı, hayatın görmek istemediğimiz manzarasına. Bir an düşünmeli varlığın anlamı ruhumuzda gizlidir.

Manevi ahlakta ne der İslamiyet?
Size fazlasıyla verdiklerimizi paylaşınız!
Nasıl paylaşacağım Rabbin izni olmadıkça?

Gözlerim, bacağım, kulaklarım, ellerim sağlam iken birini bile feda edemiyorsam.
O zaman onları düşünmeli, onlar için hayatı kolaylaştırmalı, onlara engelli özürlü gözüyle bakmadan. Bir gün değil her gün bir eksiğim var gibi düşünerek yüreğimle, ellerimle, varsa maddi imkânlarımla veya bulunduğum makam ve mevkide, onlar içinde çalışmalı onları topluma kazandırıp değer vermeliyim.

Eğer bunu yapamıyorsam ben neyim?
Vatandaş, Milletvekili, Başbakan, Lider Ve İnsan Düşünmeliyim!

Gülcenaz - Yalova / Mayıs / 2012

10 Mayıs 2012 1-2 dakika 27 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar