Bir Pakette Yarım Kalan Bisküvi

Garip bir işçi ve yoksul bir babaydı!...

İşinden çıkmış yorgun ve bitkin evine dönüyordu.Sokaklar yıkılmış evlerle dolu bağrışmalar , inlemeler birbirine karışmış feryatlar sıralanıyordu. Koşarcasına evine yuvasına ulaşmak için çabalıyor yüreği çıkacak gibi oluyordu.

İmdat sesleri onu etkilese de o bir an önce evine varmayı istiyordu.Sokaklar birer birer yıldırım hızıyla geçiliyor ama bir türlü yollar biti vermiyor , nefesi durdu duracak koşmaya devam ediyor. Canhıraş bir şekilde sokağın başına varmıştı ki bütün evler yerle bir olmuş ne evi kalmış nede komşuların ki toz dumandan görünecek durumda  değildi.

Kalbi duracak gibi çarpıyor kurtarma ekibine yarım kelimeler ile benimde evim burada içeride eşim ve çocuklarım var diyebildi. Dakikalar saatler gibi geliyor, bir umut ile ailesinden sağlık haberi bekliyordu. T.v. muhabirleri onu montunun cebindeki bisküvi ile yayına alıyorlar o ise gözünde akan yaşlar ile afad  ekibinden gelecek sağlıklılar haberini bekliyordu.Gözünden yaş , yüreğinden kan akıyor acısını tarif imkansızdı. Tüm ülke onu cebinde yarım kalan bisküvili  baba diye tanıdı.

Seksen beş milyon onunla kahroldu.Lakin acı onun acısı, yanan onun yüreğiydi.Her ne kadar gözlerimizden yaşlar aksa da içimiz yansa da onun kadar yanamadı. İki yıl geçti ama hala o gün gibi gözümüzde aklımızda o an o duruş yerini koruyor. Geçen hafta haberde tekrar izledim içim bir kez daha iki yıl önceki gibi yandı ,gözlerimden yaşlar yağmur gibi sessizce dökülüverdi.Allah depremde ölenlere rahmet eylesin, geride kalanlara sabırlar versin.Bir daha o günleri ne milletimize nede başka milletlere yaşatmasın.....


10 Şubat 2025 1-2 dakika 12 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar