Bir Sonraki Gün

Gecelerimiz boğazlasa da günümüzün aydınlığını, karanlıklar bizi bir yorgan gibi sarsa da, umudumuz daima yatağımızdır altımızda. Biliriz çünkü bir sonraki gün gelecektir mutlaka.

Yüreğimiz aksi bir günün kanadına takılsa da, yüreklendiririz korkularımızı. Bilinmeyen günlerin belirsizliğinde bile umudumuz sermayemizdir yarınlarımıza. Biliriz çünkü bir sonraki gün gelecektir mutlaka.

Sevgilerimizin derinliğinde duygularımızı büyütürken, arzularımızın arkasında umudumuzdur karanlıklara karşı direnen ve her şafakla birlikte taptaze sergilenen. Biliriz çünkü bir sonraki gün gelecektir mutlaka.

Bir sonraki günün umudunda barınır her şey. Gecelerin yıldızlarla ışıması, mısralarla devam etmesi. Birlikteliklerin, alışkanlıktan öte yaşamın ta kendisi olması. Yumulu ıslacık gözlerimizde, kirpiklerimizin arasından sevdaların dalgalanması.

Bir sonraki günün heyecanında yaşanır her şey... Bir dağ yamacında rüzgârın önünde raks eden kır çiçeği, bir ilkbahar ve bir de biz. Söğüt gölgesinde uyuyan pınar. Sıcacık bir yüreğin vuruşu ve yaşama karşı acıkma duygusu, havayı birlikte yudumlamak sevdiklerimizle can nefeste solumak sonra birlikte içmek zamanı ve uzanıvermek sonsuzluğa, ölümsüzlüğü hatırlayarak.

Bir sonraki günle devam eder hayattan tat alma çabası. Yaşama yalınayak koşmak onunla devam eder. Bir sonraki günü sabırsızlıkla beklemem bundandır. Bilirim çünkü... Bir sonraki güne güneşin taptaze doğmasının nedeni, bir önceki günü senin gözlerinde geçirdiğindendir.

Daha gün batmadan dolmaya başlar gözlerine, sende soyunur, iner yüreğine, sevda pınarında yıkanırken kızıllığa boyanır. Güzelliğini ustaca kullanan, güneş şimdi o güzel gözlerindedir ve beni gecelere hazırlayan da o gözlerindeki gün batımlarıdır.

Vakit biraz ilerleyince, geceyi huzura ayarlayan saatler gelir... Dalında açacak bir gül gibi ay sırasını bekler. Bin bir renge bürünürken bakışların, o dur artık sabahlara dek sırdaşın. Kozasından soyulmuş bir ipek gibi gece gözlerinde sergilenir.

Esrik duyguları cezbeden ay, şimdi o güzel gözlerindedir ve bana böylesine geceleri sevdiren o gözlerindeki mehtabın ihtişamıdır.

Bir masal gibi biten gecenin ardından seher yeli ile birlikte günün tazeliğinde dökülür yüreğinden sevdanın hası. Dudağına vurdukça açılır sanki gül goncası. Kalmaz bir tanem. Kalmaz can özüm seninle güne günaydın diyenin ne yası ne de bir tasası. Hele de bir buse sonrası... İşte o dudağındaki goncadır, bana her yeni günü bahar bildiren

İşte sevdiğim, günün tazeliği hep sendendir. Bir de bakışların o ıslak bakışların var ya... Günün aydınlığıyla gözlerinden gözlerime dolan damla damla ve sonra da o damlaların yüreğime kavuşma özlemi, işte budur bitimsiz dediğimiz sevdanın seli.

Gözlerin yar, gözlerin... Gözlerindedir sevdanın yorumu. Bu yüzden gönül tutsaktır sana. Varsın tüm güzellikler terk etsin beni. Tek arzum, günü gözlerinde yaşamak. Tam ıslanacakken gözlerim, sıcacık elini tutmak. Yüreğimi seninle sonsuzluğa açmak, güllerin en pembesini seçmek, kar tanelerinin en beyazını görmek, rüzgârların en soluklusunu nefesinde hissetmek, mutluluğu masal diyarında yaşamaktır seni sevmek.

Sen sen... Her yerde sen, yaşama gücüsün bende. Durdurulur mu bu pınar seli sen söylesene...

10 Haziran 2013 3-4 dakika 16 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (1)
  • 11 yıl önce

    Her gecenin bir sabahı var derler. Umut her zaman yeşermeli yüreğimizde ki yarınlara daha güzel bakabilelim. İntihar vakaları hep içinde ki azıcık umudu ve yaşama sevgisini unutanlar tarafından gerçekleştiriliyor. Kutlarım güzel bir deneme Yurdagül hanım...👍