Bir Türk'ün Sesi
Biz Hz. İbrahim'in çocukları, razıyız ateşte yanmaya. Bir taşın önünde eğilmekten, Firavun'a biat etmekten kurtaracaksa bizi, tereddüt etmeden iman ederiz Allah'a. Mekke'de göğe varsa işkencemizin bağışları, Medine kucak açar bize biliriz. Secdeler ele verir kim olduğumuzu. Bu yüzden hiç gizlemedik ve asla saklamadık kendimizi . Sesimizi ezanla duyurduk biz, ruhumuzu namazla doyurduk. Mazluma karşı pamuk kadar yumuşak, zalime Çelik kadar sert olmayı öğrettiler bize. Bu yüzden asla diz çökmeyiz biz kimsenin önünde. Ancak ilim için diz kırarız bir alimin önünde. Haksızlık karşısında susmayı öğrettiler bize. Bu yüzden tanka karşı taş ile yürür, uçak vururuz sapanlarımızla, paketlerin altına uzatırım gövdemizi, kurşuna bağır açarız biz. Ümidimizin tükendiği yerde, duamız başlar bizim. Geriye sabırla beklemek kalır elimizde. İslam diyorlardı, iman diyorlardı, millilik diyorlardı. Sonra bildik ki millilik sınır tanımadan Allah'ın adını taşımaktır her yere. Millilik zalime baş kaldırıp zulme direnmekmiş.
Bizler Malazgirt şahlanışını yaşamadan, Uluborlu olup burçlara bayrak dökmeden, Fatih olup atını denize sürmeden, Kanuni olup şanlı orduyla Avrupa'ya girmeden, Seyit Onbaşı olup mermiyi namluya sürmeden, nefer olup Sakarya'nın siperlerine girmeden, Türk olmanın ne manaya geldiğini bilemeyiz. Türk olmak İstanbul'da tekbir alıp Avrupa'da secdeye varmakmış.Taşın da toprağında ruhu olduğunu bilmekmiş. Irk ayrımı yapmadan sevmekmiş, Arap'ı , Kürt'ü, Çerkez'i, Laz'ı. ..
Türk olmak önce düşmanın yarasına ilaç sürebilmektir.
Türk olmak ay yıldızlı bayrağı göklere taşıyabilmektir.
Türk olmak ne mutlu Türk'üm diyebilmektir.