Bir Uygarlığa Dair 8

Arapların aracılar vasıtasıyla ulaştığı El-İlah kültü; Arabi devlet, millet oluşla; bir merkezi otoritesini (yönetimini) ortaya koyamamıştı ama buna değin birçok sosyal kazanımlarını da ortaya çıkarmıştı. Geriye sadece ortaya konan bu yeni düşüncelerin içinde olanlardan; güncel akışa uygun olanı seçip ayıklamasını yapmak kalmıştı.

Seçme ayıklaması yapılanların güncel akışa uyarlanıp, geriye seslendirilmesi kalmıştı. Seslendirmenin sosyal birlikler döneminden beri bir kaç koşulu vardır. İlki, seslenilecek olan şeyin meşru kaynaktan oluşla meşruiyetlik içinde yapılmasıydı. Seslenecek kişiler bir duyarlı kişi olan, şaman, büyücü rabbi, peygamber gibi kişilerin; sesleneceği sözleri meşruiyetliğin kaynağında alıp bu okumayı yapmasıydı.

Sosyal birlikler döneminde meşruiyet ligin kaynağı kendi ataları oluşla, atalar yaşantılı deneylerdendi. Totem, atalarla temasa geçmenin simge sembolü olmanın somut figürasyonuydu. Yani totem meşru iyetliğin kaynağıydı. Şaman da totem aracılığıyla atalardan bilgi, ya da haber mesajını alan kişiydi.
İttifakı Dönem Atalar deneyiminin olmadığı bir ara dönemdi

İttifakı yapı girişen ve ilerleyen süreçleriyle halk, millet, kölelik, krallık gibi bir yığın sosyo toplumsa argümanlı oluşulan süreçti. İttifakı dönem bambaşka bir girişmenin dönemi oluşla atalar deneyimi olmayan bir tek dönemdi. Atalar, ittifakı süreçleri bilmediğinden; ittifakı süreç, atalarının tek bir söz söylemediği bir alandı.

Bu nedenle ittifakı süreç; totem ataların seslendiği bir dönem değildi. İttifakı dönem içine gelince adeta atalarının dili tutulmuştu. Köleci yapıyla başlayan, yepyeni insan kaderi konusunda ataları tek kelime etmiyordu. İnsan üretmekle ve üretim ilişkilerinin girişilmesiyle, toplumunun ve kendisinin toplumsal kaderini yazmıştı (yaratmıştı). O halde insan kendi kaderine kendi seslenmeliydi.

Ama kaderini bir türlü okuyup meşrulaşamıyordu. Yani ittifakı dönemde olan her bir sözleşmeleri ataların söylemi üzerinden meşrulaşamıyordular. Eğer böyle olsaydı, hangi totem atanın sözünün süreci meşrulaşılaştıracağının da, yepyeni bir tartışmalara konu yapılması, söz konusu olurdu. Zaten ittifakı dönem atalar tecrübesi olan bir dönem olamamakla grup totemi dut yemiş bülbüle dönmüştü.

Yeni dönem; üreten ilişkiler girişmesi ve bunların yarattığı sorunların karşılanmasına değin aklın patladığı bir dönemdi. Etnik yapılar ve totemi tutumlar uyuşmuyorsa, çatışıyorsa ne yaparsınız?
Totem etki

Atalar yerine yaratan, takdir eden bir güç konmalıydı. Bu güç atalar misyonunu ve atalar yaptırım meşruiyet ligini aynen koruyordu. Totem alan kavramı kendinden sonraya aktarılan bir envanterdi. Totem etki bakiydi. Tek farkla, artık totem düşünceyi atalar temsil etmeyecektiler. Yeni konjonktür buydu.

Yine bir fark vardı. Bir ata, o totem gruba aitken; yeni güç, herkese ait ve her şeyi yaratandı. Bu minik fark çok büyük farkların yansıtılması olacaktı. Ne demiştik bir gelişme kendisinden önceki malzemenin içinde yeni süreçlerin, yeni durumlara uyarlanışıyla ortaya konurdu.

Böylece çok kez malzeme tasarruflu yepyeni inşalar yapacaktınız. Ve TANRI ittifakın birliği, dirliği için İNSANI yarattı. Grubun yeni sözleşmesine uymayan, uyumsuzluk gösteren kimi mesleki grup (cinler) ahitnameye karşı çıkacaktı. İblis ittifakın insanına (ahit nameye) secde (boyun eğmeyecekti) etmeyecekti.

Atası ile torunu arasında totem meşruiyetlik bağı vardı. Pekiyi de bu yepyeni olan ittifakın yaratan gücüyle, insanlar arasında ne olacaktı? Yaratan güçle totemler birden sırra kadem basmamıştılar.

Tek tanrı fikri, ittifakı totemler temsilci kurulunun birlikte karar aldığı kabine toplantıların birlik olma görüntüleri insan bilincine yansımasıyla ve dediğim dedikçi totem temsilcilerinin kurul içi tartışmalar da karar alınmadaki güçlüklerinden ötürü tevhidi bir birlik anlayışı ortaya çıkıyordu.

Kuruldaki çokluk ve çokluğun kararı, kurul inisiyatifinin bir kişi kararı gibi olmasını da insanın kafasında yansıtıyordu. Ve kurul uzlaşmazlığı yerine, eski totemi dönemde olduğu gibi bir tek totem kişinin karar vermesinin bağıntı ve sonucunu akıl etmeye vardılar. Kurul sık sık seçici kurul olup dağılıyordu.

Tek mantıklı yapı içinde gelen insan mantığı, çoklu mantığın tartışmasını kaldırır denli değildi. Yani tanrılar kurulu bir sosyal birlik totemi gibi tek ağızdan konuşmalıydı. Tek ağız kutsanmıştı. Tek ağız olan yaratan güçle, insan arasında grup totemlerinden aracı iş görücüler olacaktı.

Sürecek

11 Ağustos 2013 4-5 dakika 1084 denemesi var.
Yorumlar