Bir Yudum Sevgi
Duman rengi soluksuz gecelerde düşe kalka kurduğumuz düşleri kuruyan dudaklarımızı ısırırken donuk göz pınarlarımızda ararız. Bir hayal penceresi açılır vakitsiz, dalıp gideriz bilinmeyenlerin dehlizine. Mor ötesi dağarı biliriz arşınlarken korkak ve ürkek, dantel ağaçlarının altındaki yıldız çiçekleri parlar gözlerimizde, gelin böceğinin sesi alır bizi bizden. Sevdasız sevdalanırız umuda, süklüm püklüm bakarız yarına, titreyen yüreğimizin istediği sevmek sevilmektir aslında.
Şimdi; geceler boyu bize yapışan korkaklığı, duyduğumuz kini, neden karalığa gömmeyelim? Hadi bir başka bakalım yarına, umutla sevecenlikle, gün doğarken çığlıklarımız sustursun karanlığı, bu sabah başka olsun.
Yarın sabah erken kalk lütfen, güneşi avuçlarına alıp yüreğini ısıtırımsın? Git yürüyebildiğin kadar, serin esen rüzgarda dalgalanan saclarını benim yerime okşar mısın? Birden yağan sağanak yağmurda yağmur taneleri ile dudaklarını ıslatır mısın? Bir ağaç altında kır çiçekleri görürsen kopartma lütfen, o çiçekleri benim yerime koklar mısın? Böyle güzel bahar sabahında baharım olur musun?
Yine çok şey mi istedim?
Hayır; yeni bir günde güzellikler adına sağlık ve bir yudum sevgi.