Birbirimizin Bakışlarında İntihar Etti Tüm Şeytani Hallerimiz

Aynı uçurum başında, sinsi intihar planlarının ortak şeytani düşünce sahipleriydik.
Sayılı bir ömrün hesabını tutamayacak kadar muhasebeden yoksun ve bakışlarımızdan fışkıran zekâ pırıltılarının kullanma kılavuzunu kaybetmişçesine akıldan yoksul tutsaklıklar içinde debelenip duruyorduk.

?Al birini vur ötekine' bir sefalet tablosunun, tuvale hışımla darbelenmiş karakterleriydik. İçimizdeki zifir karanlığı, birbirimize yansıdığımızda resmettik..
Sen, karanlığın ortasında omuzlarında sefil bir yaşamın hamallığındaki o serkeş.
Ben titrek bir mum alevini gözlerine fer yapmış o ahmak...

İki kaçak ruhun birbirini ispiyonlaması türünden bir şikâyetnamede geçti isimlerimiz. Yapabildiğimiz en işe yarar eylemin bu olduğuna inanmışken, birbirimizin bakışlarında intihar etti tüm şeytani hallerimiz.

Eli kolu sebepsiz karamsarlıklarla dolu iki yaşam bozgunu, hayatı bir çocuk oyunundan aşırılmış iki kendinden kaçkındık. Hızla girdiğimiz o virajı alamayan acemi hayat dersleriydik. Sen bende tamamlanmayı bekledin, ben eksik yanlarımın kermesinde bedava yokluklar sergiledim.

Kanayan yanlarımızın son pansuman seanslarında iyileştirdik, yürek yarası hallerimizi.
Birbirimizin aydınlığına uyandığımızda fark ettik anca kamaşan gözlerimizi. Bardaktan boşanırcasına yalnızlık akıtıyordu göz bebeklerimiz.
Bir sese, bir dokunuşa muhtaç ?yazık' ihtiyaç sahipleriydik.

Sonunda;
Asırlar önce susturduğumuz, içimizdeki o küçük çocuğa, konuşmayı öğrettik.
Üzerimize biçtiğimiz tüm yargıları bir bir yargılayıp;
Birbirimizin bakışlarında intihar ettik...

Tanrı'ya şükürde durmanın en geçerli sebebiydi belki de bu;
aklı kıt akıl sahiplerince tesadüf diye yaftalanan ?kader'in ta kendisiydik!

12 Eylül 2009 1-2 dakika 24 denemesi var.
Yorumlar