Birey, Okuma ve Bilinç
Okuma, denilince okuduğunu gerçekçi bilince taşırma olarak algılanmalıdır. Günümüzde okuyanların bir kısmı, okumayı yaparken bilince taşırmayı algılarken gerçeklik temelinde özgürce ifade edemiyenlere bir kaç sözüm olacak..!
Üretim-tüketim koşulları; insani ilişkilere yansıyan, insanın yabancılaşması ve duyuların körleşmesine yol açmaktadır. Aydınlar bilinen gerçekleri dışa vururken gerçekçi ve özgürce bildiğini aktarabilmelidir. Yoksa, bilgisini dışa vururken bilgi ikilemi içine düşerse bu bilgiden gerçekçi bir düşünce oluşamaz ve inandırmaktan zorlanır. Kısaca bilgiyi bilince dönüştürme her babayiğit'in harcı değildir. Yaşadığımız süreç de bunu gösteriyor.
Her sorun ve problemlerin çözümünde bilimsel çözümler üretilmedikçe yalnız bilinç düzeyinde kalarak bir sonraki zamana ve nesillerin çözmesine devreder. Dün yapılamayan , bugün de gerçekçi ve bilimsel çözümler üretilemez ise;sorun ve problemlerin geleceğe bırakılmasıdır. Her koşul ve zaman içinde gündeme gelmesi kaçınılmaz olur.
İnsan okumalı, okuduğunu gördüklerini ve fikirlerini ve yaşadıklarını bilince taşımalıdır. Bunu yaparken, özgürce düşünmeyen okuduğunu gördüklerini - yaşadıklarını başkalarının söz ve fikirleriyle kavramaya çalışırsa kişideki bilinçleşme kendini tanıyamaz ve olup-biteni eksik veya yalnış yorumlar... böylece kişilik gelişemez. Yunus EMRE'nin dediği gibi '' bilim kendini bilmektir.''
Okuduğunu bilince dönüştürmek, kendini tanımakla başlar, o zaman özgüven bilinç gelişerek sorunları ve problemlerin çözümünde özgüven gelişir. Yaşamak için mücadele etmeyi bilen bireylerden oluşan toplumlar meydana gelir. Yani kültürlü ve bilinçli bir toplum; yöneticilerini seçmesini ve yönetmesini bilir. Böylece sorunların çözümü kaçınılmaz olur. Bireyin iradesi toplumsal iraradeye dönüşür.
Bilinci olumsuz etkileyen faktörler; ekonomi, sosyal çevre (sosyo-ekonomik) etkileşimi yönetimsel sistem koşulları olumlu olumsuz etki alanı içerisinde kendini gösterir. Buna rağmen '' ne kadar paran var'' O kadar düşünsel biçime dönüşür. sözü bir anlamda insanı tanımlayabilir , istisnalar yok değil ;
İnsanın bilinçlenerek insani yaklaşımlar paylaşmayı , eşitlik ve özgür bilinçle bir çok imkan olanak- larını gerçekçi iradeye dönüşümü sağlayacak kendini ve toplumun mutluluğa gideceği yolu arayanlarda yok değildir. Toplumdaki bu sürecin zamanla değişeceğini olumlu gerçekçi çözümlere zorlanması doğru bir yaklaşım olacaktır.
''ÇOK OKUMAK, ÇÖZÜM YARATMAK DEĞİLDİR; ÇOK OKUYARAK BİLİNCE TAŞIMAK VE ÇÖZMEK ÖNEMLİDİR.''
Mustafa GÖZETLİK
(An şiir kitabından alınmıştır.-syf:87-88)