Biricik Dostuma
Sana söylüyorum dostum, uçsuz bucaksız kavak ağaçları altında düşünüp duruyorsun.Sana söylüyorum ,kavak ağaçlarını seversin bilirim,lakin;artık elini başının arasından çıkar,unut bizim oraları,kavak ağaçlarını..
Kendine yepyeni bir mavilik bul;hiçbir rengin bulaşmadığı sade bir mavilik..
Kendine güven,en çok kendine güvenenler,sabırlılar ve dürüstlerdir başarılı olanlar.Sen dürüstsün ama sabırlı ve kendine güvenen biri değilsin.Ruh buhranları yaşıyorsun, mutsuzsun.Zekisin biliyorum,ama;zekanı eziyor üstündeki tonlarca ağırlık.
Sen kendine yeni bir aşk bulmalısın sade bir aşk,hiçbir riyanın bulaşmadığı,kılıç kınından,şişe dibinden,melek cehenneminden uzak bir aşk..
Kan ter içinde kalmışsın dostum,biliyorum öğüt almayı sevmiyorsun,ben de sevmem lakin;rüzgarın karşısındaki mum gibiyiz;bütün şişelerimizi kırmışız,ölüyoruz.
Mahkumuz elimiz kolumuz kader..
Bak dostum farkındalığın farkına varmak lazım;kavak ağaçları,eski radyo aşkları,masal anlatılan kış ayları,beş çayları hepsi geride kaldı.
Bir karamsarlıktır tutturmuş gidiyorsun,yüzde doksanbeş doluluk oranını görmeyip,fitil olmuşsun bardağın yüzde beş boşluğuna.Yalnız kelebekler mutludur diyorsun, bir de arılar, az ve öz yaşıyorlarmış.
Hayır dostum öyle değil.Arının iğnesi iç organlarına bağlıdır, senin hiç tek atımlık kurşunun oldu mu?
Kelebek,kelebek oluncaya kadar tırtıl olarak az mı sürünüyor?
Bütün gemileri yak sözüne inanma dostum,senin yelkenlerin sağlam olsun,daha denizleri geçip okyanuslara varacaksın,daha bir şey görmedin.
Sana söylüyorum dostum, herkesin bir gemisi,yelkeni,rotası var,kaptanlar farklıdır sadece işte o kaptanlar, yürekli olmalı,o yürekte tek aşk olmalı..
Unut bütün öldürenleri, sen yaşatmaya bak,ama önce kendin yaşa.
Hoşçakal.
Şimdilik.