Birisi Etki = Tepki Prensibi mi Demişti

Newton'un 3. Hareket Kanunu olarak geçiyor literatürde. Etki = Tepki prensibi olarak bilinir.

Prensibin esası , her etkinin , ona eşit güçte bir tepkiyi doğurması gerçeğine dayanıyor.

Toplumsal gelişim vesaire vesaire...

Etki = Tepki var mı kardeşim sende, sizde, toplumunda ?

Neye, nasıl tepki veriyorsun ? Bunlar önemlidir.

....

....

Çocuk yaşta evlatlarımıza cinsel istismar = daha açıkçası tecavüz olayları ... Sıradanlık boyutunun çok üzerine taşan, organize işler biçiminde tezgahlanmakta olduklarına hiç şüphe yok...

Tecavüzler ...

Çocuklarımıza ...

" Etkiler " bunlar ...

Tepkilere gelelim şimdi de. Tepkiler, bu etkilerin dayanılmaz aşağılıklığı ve tüm iğrençlikleri ve katlanılmaz boyutlara ulaşmış olmasına karşın nedir ?

Çocuklarına tecavüz edilmiş ailelerin, çok büyük bir kesiminin maddi imkanlardan yoksunluk ve acizlikleri nedeniyle, aba altından sopa gösterilerek ikna edilişleri, susturuluşları, şikayette dahi bulunmaktan korkmalarının sağlanması... ( Görüldüğü gibi, bu iğrenç etkiyi gerçekleştiren güçler tarafından, tepkisizleştirilen tepki mekanizmaları )...

Sonuç = TEPKİSİZLİK, SUSKUNLUK, İÇİNE SİNDİRME ...

Peki, nereye kadar ? diye sorsam şimdi ... NEREYE KADAR ?

" Bana dokunmayan yılan , bin yaşasın " mantalitesinde bir insan yapısı, karakteri oluşturulmakta ...

En dayanılmaz çirkeflikler, namussuzluk ve şerefsizliklere karşı dahi, toplumdan gelen sesler, organize biçimde , yine toplumun önemli büyüklükte bir kesimince susturulmakta.

Öfkelenmeyi dahi unutmuş, öfke becerisi ve haksızlıklara , en az aynı ölçüde tepki verebilme becerisi sıfırlanmış bir insan güruhu ...

O masum, o zavallı, o kadersiz çocuklarımızın kendi öz anne, babalarının dahi büyük bölümünün susturularak tepkisizleştirilmesi...

Sesini yükselten, öfkelenen, ve TEPKİSİNİ , AYNI ŞİDDETTE ORTAYA KOYAN İNSANLARA İSE,

" SANA NE BE KARDEŞİM, SANA NE OLUYOR DA ŞİMDİ, BÖYLESİNE ŞEYLER YAZIYORSUN ? ÇOOOK AYIP ... diyebilen zavallılaşmış insancıklarımız...
Sumhuriyet Türkiyesinde, tüm öğrenci yurtlarımızın tamamına yakını, cemaat ve tarikatlerin ellerine, yönetimlerine verilmiş... Bu mudur yani ? Amaç bu mudur ?
...

...

...

Bu gün sitemize eklediğim, ŞEYTANIN SIÇANLARI ... isimli şiirim, tam da böyle bir öfkenin dizelere yansıyan tepkisi idi ...

PEKİ SİZLER, BUNUN FARKINDA MISINZ !...

...

...

ŞU ANA KADAR 87 İNSANIN OKUDUĞU ANLAŞILAN BU ŞİİR, BİR TEPKİ ŞİİRİDİR. BİR ÖFKE ŞİİRİDİR... Ama , ne ilginçtir ki, şiiri okumayı becerebilen insancıklarımızın, şiire ya da konuya tepkileri de TEPKİSİZLİK olmuş ...

Acınası bir durum işte... Halimiz böylesine içler acısıdır ...

...

...

...................................................

...

...

şeytanın sıçanları ...

Haksızlıklar karşısında susanlar, dilsiz şeytanlardır !.. Yalnızca bakma özelliği kalmış, görme , algılama yeteneğini yitirmişlere ...








çocuklar
bizim çocuklarımız
sahipsiz çocuklar ...





üç beş aşağılık yoz yobazın ellerine teslim edilmişler
çocuklar ki yarınlarımız
çocuklar en zavallılarımız
nicesi heder edilmişler





kahpeliğin tarifini yeniden yapmalı şimdi
tecavüz nedir yeniden anlatmalı birilerine
bademlemeci şerefsiz
sakal sıvazlayıcısı pislik çukurlarına
varsa yüzlerini bulup da tükürmeli şehrin meydanlarında





din
iman
islam
müslüman nedir ne değil
bakmalı şimdi
içlerine girip anlamalı
anlatmalı birileri birilerine
ırz , namus
şeref , haysiyet neydi
ya da ne değil haykırmalı şimdi şehrin meydanlarında





günah neydi
sevap neydi
Allah korkusu nasıl bir şey idi
yeniden yeniden anlatmalı şimdi





din bu değil
iman bu değil
namus
şeref
haysiyet kavramlarının hiç birisi bunlar değil idi

bunlar aşağılık
bunlar günahkarlık
bunlar kahpece namussuzluk işleri idi
yeniden yeniden anlatmalı
bütün bunları o namus şeref düşmanlarına
büyük insanlık
insanlığın alfabesini yeniden öğretmeli idi





namussuzluğun
şerefsizliğin
ırz düşmanlığının vakfı mı olur ulan !
kahpeliğin cemaati mi olur !
sonra da kalıp, bunların dini imanı mı olur ulan Allahsızlar !
Çöplük kılıklı karanlığın zebanileri !
namusunu kirlettiğiniz ne çok çocuklar var ulan !





en yakınlarınızın
ailelerinizin
topluluklarınızın
vakıflarınızın
cemaatlerinizin içinden
bu namusları
bu şerefleri
bu haysiyyetleri kirletilmişlerin neredeyse hepsi





namuslu
şerefli
haysiyet sahibi olanlarınız yok mu
onlar bir adım öne çıkmazlar mı
bari onlar utanmazlar mı





biz kandırılmışız
bunlar dindar değil imiş
bunlarda Allah korkusu da yok imiş
bunlar
bunlar
bu vakıflar
bu cemaatler
bu tarikatlar
namussuzluğun
kahpelik kuyularının en dipleri imiş diyeni de mi çıkmaz ulan !
nasıl bir insan kılığıdır bu sizdeki
insan görünümlü mahluk kamuflajı !




varsa yoksa işbirlikçi
biatçı
mezbele ruhlar ...





o namusunu
o ırzını
o şerefini kirlettiğiniz suçsuz günahsız
bütün çocuklarımızın
her birisi için bin parçalanmış yüreklerimizle
bu derin acıları yaşattınız ya
çocuklarımıza ve bizlere
Ulan o Yüce Allah var ya !
O Yüce Allah !
sizin bin bir türlü belanızı versin Allahsızlar !





21. yüz yılda bu ülkenin içine sıçan
Din ambalajlı
çürümüş insani yanlarıyla
şeytanın sıçanları ...









[ Ha ... İstisna olduğunu düşünen namuslu, şerefli, haysiyyetli insanlar, şiirde hedef kitlenin kim ya da kimler olduğuna dikkat ederlerse, benzeri yanlışlara düşmek ve, namussuzlukları , namussuzları savunmak aymazlığına düşmeyeceklerdir. Ya yanlışın yanında olabilirsin , ya da doğrunun. Ama, fakat, lakinlere sığınıp bu kabul edilemez adiliklere gerekçeler icad ettikçe, çirkeflerin dibine dibine batılabilir sadece ...Cumhuriyet Türkiye'sinde, milyonlarca aile, yetersiz imkanları, yoksullukları nedeniyle, evlatlarını yurtlara göndermek zorunda bırakılan ailelerin çocuklarının neredeyse tamamı, cemaat ve tarikatların eline verilmiş olan yurtlarda, akla hayale gelmeyecek pek çok rezilliklere alet edilmektedirler. Toplumsal bilin., duyarlılık ve sorumluluk bu mudur yani ? ]



Mert YİĞİTCAN
istanbul
03 / 12 / 2016

Herkese, hilafsız olarak hepimize, çok sık olarak, aynaya bakmalarını tavsiye ediyorum. Gördükleri yüzü, beğenenlerin çok çok olması dileği, ümidi ile ...

Saygılar ... Ne kadar kaldı ise tabi ...

03 Aralık 2016 5-6 dakika 8 denemesi var.
Yorumlar (3)
  • 8 yıl önce

    Bazı durumları lastiği elinde çekmeye benzetiyorum, aa bu uzuyormuş bir şey olmuyormuş diye sündürdükçe en sonunda kendi elini yüzünü acıtmaya benzetiyorum ki dilerim de öyle olur o bazı durumlar

    Çocuklarımızın üzerinden kirli ellerin çekilmesi dileğiyle

  • 8 yıl önce

    Sanırım uzuuun bir zamandır aynaların sırrı eridi çoğu insanda ana da baba da ülkede😙

    Teşekkürler bu değerli paylaşımınız için Mert bey

  • 8 yıl önce

    Nigar ve Şermin hanım, teşekkür ediyorum öncelikle, sesime ses verdiğiniz için var olunuz. Bilinçli biçimde, bile ve isteye sürdürülen büyük toplumsal hataların , yine bile isteye sürdürülmekte olduğunu ve acıların da artarak devam ettiğini görüyoruz evet. Bu gidiş, kitlelerin en değerlilerini, evlatlarını, yarınlarını kirleterek yok etmek gibi bir amaca hizmet ediyor. Evlatlarımız yalnızca kirletilmekle kalmıyor, beyinleri yıkanarak, bir din siyasetine sorgu sualsizce oyunu verecek biatçı yoz kişiler haline getirilerek toplum dönüştürülüyor. Yozlaşmanın en ağır tablolarını her gün yaşıyoruz böylelikle. Bir biçimde sona ermeli. Benim de tüm dileğim, umudum bu yönde. Selam ve saygı ile. 👍