Bizim Bahçeli Ev 3-4

Bizim Bahçeli Ev 3
Bugün teyzemlere gittik annemle beraber. Ablam arasıra teyzemlere bu bahçeli evde kalmaya gider. Bu bahçede yemek yemek ya da kahvaltı yapmak, betonarme ve doğadan epey yalıtık bir evdekinde yapılan yeme işinden farklıdır. Evin içinde bile olsanız iştahınız kabarır, rejimlerinizi boşverir, doymak bilmezsiniz. Bir sobamız vardır peçka diye tabir edilenlerden. Ekmek kızartırız kış aylarında. Çünkü yazın kaldırılır bu soba fırın karışımı ve çay yapma makinesi. Daima sıcak su bulunur üzerinde bir güğüm içinde. Askılarındaysa ıslak havlular, üstünde kurusunlar diye yaş odun istifleri. Hatta bu odunlardan bazıları işi pişkinliğe vurup odayı duman kokusuna boğabilirler bir anda. Evin içinde de birçok saksı çiçeği, büyük ya da küçük bedenlerini cömertçe sergilerler, aynı havayı solurlar. Teyzem yaprak ekse tutar; eli tılsımlıdır. Dayım bir şeftali çekirdeği getirmiş bir ara. Sanırım tadı güzelmiş. Teyzem, o çekirdeği kırıp ekmiş beton zeminin bittiği ve toprak zeminin serildiği yerde bir köşeciğe. Bu da tutmuş ki hem de ne tutmak. Heryerden fışkırmış. Bir kısmını başka bir ağaçsız alana nakletmişler. Şimdi iki minik şeftali olarak abilerini takip ediyorlar. Kapıdan girdiğimizde sağ tarafdaki briketle sınırlı alanda kardelenleri farketti hemen annem. Kar yoktu ama minik başları dimdik yukarıyı takip ediyorlardı;açmışlardı. Bilmeyenler için söyleyelim, kardelenler küçük beyaz çiçeklerdir. Yazın bahçede oradan oraya koşturan karıncalardan eser yoktu. Yuvalarında kış uykusuna yatmış olmalılar. Yerini tam bilemediğimiz yuvalarda. Aslında bahçenin hayvan üyeleri böcekler ve kuşlardır. Baharda böcek sayısı kat be kat artar. Muhabbetçi, gözlemci ya da eşlikçi kuş ve kargalar pek eksik olmaz: Ne mutlu! Kedileri de saymak gerek. Arasıra bahçeyi ziyarete gelirler. Bir minik yavruya bu soğuk günlerde öteberi veriyor teyzemler. Anası yeterince büyüttüm diye içgüdüsel olarak düşünmüş olmalı.

Bizim Bahçeli Ev 4

Yedi sekiz yıl kadar önce küçük yaramaz bir köpek bakardık.Onun bıraktığı yemek kırıntılarını da kuş sürüleri takip ederlerdi. Ares adındaki köpeğimizin uzaklaşmasını fırsat bilip pek inmedikleri yere teşrif ederler, kalanları didikler, temizlerlerdi. Bahçede sonbahardan kalma yaprak döküntüleri çürümeye başlamış ama etrafı kötü kokutmamışlardı bugün etrafa baktığımda. Yabani bitkiler de yaşamaktadır hatta bahçeye onlar da hava katmaktadırlar. Eski ağaçlar bir bir giderlerken, yenileri sabit hayatlarına yelken açmaktadırlar. Terasın yanındaki kiraza da elektrikli testere vurulmuş: Kurumaktaydı. Bir ağaç kolayberi yetişmiyor; on belki yirmi yıl geçmesi gerekiyor bu kiraz ağacı gibi bir ağacın benzerinin yetişmesi için. Bahçenin tüm toprağını gübrelemeyi planlıyoruz baharda. Arasıra gübrelemek daha canlı bir bahçe elde etmeye yarıyor ki bu bahçe belki yirmi, otuz yıldır hiç gübrelenmemiş. Bunun bir nedeni de dökülen yaprakların devir daim ile toprağı besliyor olması. Ancak süpürülen yapraklar ve toplanan meyveler bahçenin humusundan kaybettiriyor. Humuslu toprak en verimli topraktır. İlgilenmek gerekiyor bahçeyle ki bu bahçeyi hepimiz benimsenmiş bir parçamız gibi seviyoruz. Çam ağaçları yeşildi hala ama diplerinde kuru, iğne yaprakları serilmiş, yatıyorlardı. Hatta altlarındaki küçük ağaççıkların ince dallarında küpe gibi asılmışlardı bu kuru, sarı, iğne yapraklar. Altına o kadar çok iğne yaprak mikadonun çöpü gibi dizilmişlerdi ki toprağı şöyle böyle görebiliyorsunuz. Bahara hızlı büyüyen bir mavi sedir dikmeyi istiyorum. Dikilmiş bir ağacımız olsun. Bu herhalde başka bir keyiftir. Hele hele meyve ağacı olursa bu keyif başka türlü olacaktır, kesin. Çünkü bahçe bir ananın süt vermesi gibi meyvelerini sunarken onları dalından taze koparıp yemenin hazzını yaşamayan bilemez. Bahçenin duvarlarının yarısı sarmaşıklarla bezelidir. Hatta bir kısmı yere bir metre genişliğinde serilmiş durumda. Bir kısmı ise ağaçlaşmış, kabarıp taşmıştır. Bugün heryerini gezemedim bahçenin. Bir ara ablamla dolaştık, çay falan içtik bahçede. Baharda yapmayı istediğim başka bir şey de kamelyayı onarmak. Yazın böyle gölgeler bizim için çay demlenebilen ve tavla oynanabilen bir mekan. Kahvaltı da pekala yapılabilir.

19/01/13

19 Ocak 2013 4-5 dakika 50 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar