Bizim W Hakkında
Dünyanın her hangi bir yerinde herhangi bir insanın başına dışardan maydonoz olmak gibi can sıkıcı bir durum gelebilir ve hatta sonu hapishaneye F tipine kadar da uzayabilir.
Can sıkıcı şeyler Komik-Dram olabilir. Hanım Hakimin, hanım sekreteri şöyle konuşabilir akşama kadar. " Valla bu gün önüne gelene tutuklama verdi. Hepsini attırdı içeri." Ve Devletinse Baro Avukatlarının hepsinde de aynı yüz ifadesi, " Olmaz ki canım! Valla Biz de beklemiyorduk böyle bir kararı!"
Bizim Kahramanımıza isim vermek önemli mi? Hadi W. diyelim. W. sabah dükkanını açmıştır.Her zaman yaptığı rutin işleri yapmaktadır. O sıra dükkana üç kişi gelir. Bizim W. onları tanımaktadır. Hoş sohbet giderken konuşmalar üç kişiden biri çekini-senedini almak ister parasını ödemiş mi ödememiş mi belirsizdir. Öteki iki kişi çekini-senedini vermezler. Birden
ne olursa olur dalarlar birbirlerine. Bizim W. ayırmak için araya girer ve aslında bu üç kişi işyerinin sahibinin akrabalarıdır. Bizim W. durun murun derken senedini çekini alamamış olanı engeller. Her halde kavganın uzamamasıdır bu engellemekteki tek amacı. Ama olay burda kopar. Ötekiler kaçar. Senedini çekini alamamış olansa bizim W.la "Vay sen beni engelledin ha! Şimdi görürsün sen! Sen de onlardansın! Poliiis Poliiis Polissssss! Gasp edildim!" diye bağırıp çağırır. Bizim zavallı W. "Ne gaspı kardeşim ne onlardanı? Sen manyak mısın?Bura iş yeri. Burda kavga mı olur? Gidin dışarda ne b.. yiyeceksiniz yiyin!" der. Yalnız keşke bu kadar kolay olsaydı. Olmadı. Polis geldi. Bizim W. poilise durumu anlatırken o kaçanları tanımadığını söylemiş aslında patronunun akrabaları elbette tanıyor. Bir çuval inciri berbat ettiği yetmiyormuş gibi polise de o sinirle ve telaşla ters davranmış. Evet tanıyorum deseydi belki bir şey olmayacak durum F tipine kadar gitmeyecekti. Senedini çekinin alamamış olan"Bunların hepsi ortak. Beni gasp ettiler hele bu W.engelledi onların peşinden gitmemi. Davacıyım"dediği andan itibaren bizim W.nun başına geleceklerde yazılmış oldu.
Nöbetçi hanım hakim ötekilerinde yakalanmasıyla hepsini çete oluşturmak suçundan içeri attı.W. aslında kendisini hiç mi ilgilendirmeyen bir olayaın kurbanı oldu. W. hiç karışmasaydı ve çalıştığı işyeri darmadağınık olsaydı. W. ondan sonra polisi arayıp bunların hepsinden davacıolsaydı...Falan filan....
Kerizlikle akıllıkla zekayla mı ilişkisi var? Olacakmış oldu! Tüh tüh vah vah diyeler çoğaldı.
Yıllar önce böyle bir aptallığı da ben deniz yapmıştım. Bizim çaycı çocuğu Hacettepe hastahanesine götürmüş ve her ne aptallıksa polisin sorduğu soruya şu yanıtını vermiştim.
"Hayır ben darp etmedim. Çocuk zıplarken kafasını ocağın kapısının pervazına vurdu. Hızla vurunca yarılmış." Polis kuşku dolu gözlerle gözlerime bakmış ve, " Hele bekleyelim. Ameliyattan bir çıksın ifadesini alalımda. Dua et ifadeniz uyuşsun!"
Halbuki bana ne deyip tezgâhımın başına döner çocuğu kendi patronunun götürmesini beklerdim.Ama adamın bu denli duyarsız olacağını nerden bileyim. Hiç bilememişti. Ben de üzerime vazife olmayan bir durumu üzerime vazife bilip sorumlu insan yönümün baskısıyla hastahaneye götürmüştüm.
Allah'tan çocukta yeminler ederek durumu anlattı da rahat bir soluk aldım ama polisin hâlâ şüpheli bakışlarını da hastahaneden çıkarken sırtımda hissediyordum.
İnsanlık sorumluluğunu Adalet anlar mı? Yasalar da var olan maddelerin derinliği nereye kadardır?Suçluyu suçsuzu ayırmanın aşamasında; o gün sinirli bir Hanım Hakime denk gelmemiş olsaydı bizim W. acaba serbest kalabilir miydi? Üst mahkeme...Bizim W. diyorlar ki en az kırk gün içerde...
Gözlerimi kapar vazifemi yaparım.
Kafası yarılanı hastahaneye götürmem.
Bir yayaya çarpan araba kaçsa ben de kaçarım.
Ve hayatın şaşmaz gerçeği;
Paran çoksa Kefil ol
İşin yoksa Şahit ol...
Şaşmaz gerçekse Aptallıktan başka nedir ki!