Bra
Bra!
Hiç duydunuz mu bu sözcüğü daha önce?Ne demek bra?
Yaşım ,halk arasındaki deyişle kemale erdi.Kırkımı geçtim ya!...Sırf bu sebeple bilmem gerekse de bilmiyordum tüm samimiyetimle...
Kim inkar edebilir ki aslını ?Ya da neyi ,neden inkar edebilir ki!Seçimler yapmadan, yapamadan geldiğimiz bu fani yaşamda?Hanginiz seçtiniz Türk ,İngiliz ya da Alman olmayı...Hanginiz seçtiniz Kürt,Laz ya da Çerkez olmayı?Hanginiz seçtiniz alevi,sunni ya da hıristiyan olmayı?Kim seçerdi ki ataerkil bir dünyada kadın olmayı?Bir garibanın ya da iki cahilin çocuğu olmayı?Ya da kim isterdi ki çocuğuna tecavüz eden bir babanın kızı olmayı?Şaşırtıcı değil tüm bu söylemler.Gazetelerin manşetlerini,flaş haberleri süslüyor pek çok gün, pek çok haber başlığında...Eminim ki pek çoğunuz belki de tahminlerimin ötesinde "Yo,ben memnunum kim ve ne olduğumdan"diyecektir...Ne mutlu,kendimden memnunum diyene!
Ama ya memnun olmayanlar...Seçimsiz geldikleri yaşamda, yaftalanan çirkinliklerin arkasında durmak istemeyenler ve durmak zorunda bırakılanlar......Yüzünü,yaşamını,cinsiyetini,aidiyetini inkar eden,kabul etmeyip te kabul etmek zorunda kalan,benimsemeyen o guruhlarla karşılaşmadınız mı hiç?Türk değil de örneğin İskoç olsaydınız o zaman ne derdiniz?Hadi,lütfen,samimi olun kendinize.
Doğduğum şehirden uzakta,doyduğum şehri severek ve benimseyerek büyüdüm.Sığınmayı öğretmediler bana kimliklerin arkasına.Ama bi yere kadar...Gün geldi yaftalandım ,doğumumla birlikte benimle büyüyen tüm kimliklere.Acıdı canım,kanadı yüreğim...Hepten acemileştim aslı bilinmeyen geçmişlerin iz düşümleriyle...Şahla,Yavuzla,bir vücut olmuş Anadolu'mla...Yersiz,yurtsuz ve kimliksiz kaldım ruhumun gizli,ışık sızmaz kuytularında,bir başıma...
Bakın bakalım dikdörtgen,oval veya kare biçimindeki sırlı camdan yansıyan ,ışık süzgecinden geçen görüntünüze...Ne görüyorsunuz?Kimsiniz aslında yaftalarınızın ve öğretilerin ezberi dışında....Bütün kimliklerinizin iz düşümünü bırakıp ta aynaya,ayrımsız,yaftasız; akıl,ruh ve duygudan,sinir ve kandan oluşan fani bedenim ben diyebiliyorsanız ve kuşkusuz gülebiliyorsanız kendinize ve yaratılan her şeye,ne mutlu size.
Siz insansınız ve tüm coğrafyası,felsefesi,feni ve bilimiyle kendinize yaratanı ve yaşamı yakıştıran kişisinizdir demektir....Tüm sınırların,tüm dillerin ve tüm bayrakların ötesinde....Bir şiir okumuştum eskilerde,hatırladığım kadarıyla şöyleydi:
"Öğretmenim,
Neden hep eşşek arıları yuva yapar da dikenli tellere
Kuşlar yapmaz?
Ve öğretmenim,merak ettiğim bir şey daha var.
Madem ki dünyanın bütün insanları canciğer kardeştir
O halde neden her ülkenin ayrı ayrı bayrağı var da bir tane değil?"
Ne güzel,ne öz,ne anlamlı bir şiir...şairin gören gözüne ve aktaran yüreğine sağlık...
Devam edelim;
Siz,
Cinsiyetin ,insan ırkının devamlılığı şartını duyumsamış,;yare, aşık gözüyle bakmayı başarmış kişiyseniz eğer,ne mutlu size,Ne mutlu insanım diyebilen yüeğinize.Ve tüm alkışlar size...Kimliksizliğnize...
Geldik sona dostlar.Belki yeni öğrendim ama anlamını sevdim.
Bra,zazaca da "erkek kardeş "demekmiş..Ve bra dediğiniz kişi size kardeşten öte bakmazmış .Tanık oldum bu kelimenin yaşama düşen özüne..Cinsiyetsiz,milliyetsiz,şairce selamlıyorum ,kadın ve erkek tüm bralarımı sevgiyle...
Bütü insanlar keza diller de aynı değil mi?
ingilizce (Brother, kardeş) Türkçe (Birader) Kürtçe (Bra/ye min)
Hepsinin özü , sözü bir aslında...
Dağlarımıza ''Ne mutlu türküm diyene '' yazarlar çoğu şehirlerde,
Ne dağlarımız mutludur türk olduğundan ne de mutluluk türktür..
Evet, kimsenin seçimi değil düyaya hangi ırk yada din ile gelmek.. Ama her ırk ve din en büyüktür kendine göre insanın. Çünkü toplum insanı yönlendirdiği için ve o eğitimi aldığı için ona göre o yol doğrudur.
Doğduğu yer yüzünden çoğu insan kavgacı sanılır ve kötü yaftası yapıştırılır..Ama kişinin yaptığı toplumu bağlamamalı..Toplumda var olanlarda kişinin özeline yansımamalı..
Son olarak şunları söylebilirim : Empati, insanin en samimi kardeşi..
Güzel, anlamlı, gerçekçi yazınız için sizi taktir ederim.
Saygılar sunarım efendim..
Ben de güzel yorumunuz için size teşekkür ederim.saygılarımla.😎