Bu Sabah
Bu sabah marazlı bir ağrıya olmayışını karıştırdım ve göz kapaklarıma sürdüm, bu sabah belki bir gören olur diye kapı önlerine astım uykusuzluk nöbetlerimi, bu sabah tüm hayallerimi günün yüzüne akıttım lisanı bozuk bir biçimde..Bu sabah bir nefes çektim dünyadan içime, yaşıyordum...
İkimiz aynı bedende sevişmiş iki fahişeydik bu kasveti ruhumu çiğneyen limanda.Ben hiç olmamış gibi bütün suçu üzerine atıp olay yerinden uzaklaşma çabasındaydım, sen ise hangi dile destan olursan ol zaman kaybediyordun..Kışa mahkum ağaçlar gibiydin ..Ben ellerimden utanıyordum her seferinde sen gözlerinden. Benim sana dokunma çabam senin bana bakma çabanla katıksız bir savaş halindeydi.Olmadığımız kadar kalabalıktık oysa; sen, ben ve ateşinde buz ettiğin bilmem kaç ruh birlikte yaşama çabamızı koşturuyorduk sahillerinde...
Ben bu sabah;
Bu sabah dünden utanan bakışlarla uyanacaktım,
Ve ben bu sabah;
Susmamış bir ayeti okuyacaktım teninde..
Bilirsin; yolculuğu doğudan başlar güneşin ve güneş hala tenimde..
Artık yeni harflere gülümsüyor ışığım..umut hep var..
Üzülme..