Bu Sabah Yine Yağmur Var İstanbul'da
"Yürek tarifi imkansız biçimde suskun
Beynimi kemiren sorular var
Uykusuz geçen gecem sabaha varmakta"
Sabah ezanı okunmamış henüz,birazdan gün doğar.Aralık camdan perdelerle sevişerek giriyor rüzgâr.
Yatağında uyuyan kızımı seyrediyorum biraz,öyle saf öyle güzel ki, melek olduğuna yemin edebilirim.
Daha in-cin top oynarken sokaklarda, yürüyüşe çıkıyorum.Hava kapalı yine yağdı yağacak belli. Beş dakika sonra emeline ulaşıyor yağmur,sırılsıklamım.Hep böyle yapıyor
Pabuçlarımı çıkarıyorum ,yollardan akan sulardan geçiyorum.
Biri görecek ne diyecek diye de korkuyorum bir yandan.
Sabah gazeteleri gelmemiş daha köşedeki büfeye ,gelmez elbette saat sabahım dördü.Daha yoldadır mecmua dağıtım arabası.
Fırıncı Cevdet yeni çıkmış ekmekleri kasalara diziyor.
Göz göze geliyoruz, manalı manalı bakıyor bana ; içinden "ne yapıyor bu çocuk yağmurda üstelik yalınayak" diye düşünüyor biliyorum. Gülüyorum o da gülüyor.Sudan çıkmış balık deyimi geliyor aklıma o an
Bu sabah yağan yağmurda ruhumu yıkamak, dertleri bir kenara atıp arınmak istiyorum
Günün ilk ışıklarının, kızıl damlara vurma vakti gelene kadar parke taşlı sokaklarda yürüyorum, yürüyorum, yürüyorum.Bazen koltuk altımdan düşüyor iskarpinlerim yine gülüyorum "Ya diyorum bunları ebedi giyecek bir ayağım olmasaydı."Yaradan'a şükrediyorum.
Yüzümden süzülen damlalar gözyaşlarımı saklıyor,İstanbul'da yağmurlu sabahları seviyorum.
2005
İSTANBUL Anadolu Yakası