Bulutlar mıydı Ağlayan
Bir insanı tanımak ne ister ?
Güçlü ve güçsüz insanların farkı nedir ?
İşte bu soruları sorarak başladım yazmaya.Nasıl devam edeceğimi bilmesem de takip etti satırlarım birbirlerini bilinçsizce.
Düşündüm...
Pencerenin kenarında yıldızları izleyen,içindeki çığlıkları gecenin sessizliğine adayan bir çok insan vardı bu dünyada.
Farklı gözler,Farklı kişilikler ve farklı hayatlar neydi tüm bunların hepsini bir zamana bağlayan ?
Güçsüz olmaları mıydı sebebi ?
Sahi güçsüz olmak neydi ?
Yeni bir güne her şeye rağmen kocaman bir gülümsemeyle başlayan bu insanlar,Hiç bir zaman kötüyüm diyemeyen bu insanlar çok mu güçsüzlerdi ?
Sanmam...
Bana kalırsa içiniz hıçkırıklara boğulurken hala etrafınızdaki insanları gülümsetebiliyorsanız güçsüz olduğunuzu düşünmek sadece aptallık olur.
Güçlü insan yüzündeki ıslaklıkla kahkahalar atabilen insan değil midir ?
Öyleyse ağlamak güçsüzlüktür diyemeyiz.Tabi eğer gözyaşlarınız ayaklarınızı kaydırmıyorsa...
Ya gece ?
Belki buydu onu bu kadar özel yapan...
Belki yıldızların parlaklığı o gözyaşlarının bir yansımasıydı sadece.
Dokunabilir misiniz,
Gözyaşlarıma,ellerinizle ?
Biz daha bu sorunun içindeki çaresizliği göremeyecek kadar kördük her zaman.
Belki de bu yüzden yalnızların dostuydu gece.
Geceleri yağmur da bir başka güzel olur...
Her bir damlanın yere düştüğünde çıkardığı o eşsiz ses, gecenin derinliğinde kaybolurken daha da bir özel olur sanki.
Ya da o güçlü insanlara eşlik etmesinden mi kaynaklıydı bu şefkat ?
O halde bir soru daha sormak gerekti...
Bulutlar mıydı ağlayan ?
Kutlarım Gizem Hanım. 🍂