Çekimleyiciler 5
Bu nedenle halkın aynı tip nostaljik bakış açısı, aynı tip geçmiş kulvarın(seçme ayıklama) kavrayışı; şimdiki yeni olanı, gelişme olanı, farklıyı dışlayacaktır. Ancak halk, kendi gibi olanları da baş tacı edişle; ölümüne onaylarlar! Bu bir müridin, şeyhini tasdikleşmesi gibidir. Veya bir şeyhin müridine ben şeyh değil miyim? Deyip de; müridinin de ona: 'evet sen şeyhsin!' demesi gibi kavlidir. Ya da müritlerin, kendi içlerindeki; 'körler sağırlar, birbirini ağırlar' kabilindeki aşkı muhabbetle, biri birine telkinle, şeyhlerini onaylamaları gibi, sübjektif bir tavırdır. Yani, şıracının şahidinin, bozacı olmasıdır.
Halkın en büyük tüketimi ve kullanımı ve hatta üretimi; sanat alanları olabilecekken, sanat alanı geniş kesimlerin halkçı özentili, benimsenirliği içinde değildir. Sanat yapamayan geniş halk kesimleri ya sanatın kendisine yansıyış ve yansıtılışları, halka öğüt düzeyli eğilimcelerle yansınır. Ya da halk, inançsal olarak fosilden motif taşıyan çağrıştırıcı çekilimleyicilere; pervane böceğinin ışığa çekimlendiği gibi tam da oraya, fosil sosyal soyut bilince odaklandırılırlar. Bu da, bir çeşit halkın bilmezliğine, havuç gösterilmesidir. Halk atadan görmenin, toplum akıl bilim ve pratikten görmenin farkıdır.
Halk için cazibeler yaratmanın bir yolu da, halkı eğitimsiz kılan bencil siyasetlerdir. Örneğin, halkımızın okuryazar olabilir durumda olup da, okuryazar olmayan 7,5 milyon kişisi vardır. Buna birde sadece bir şekilde okuryazar oluşta, bir o kadarı da, düzeyci eğitimli olmamalarını ekleyin. Eder 15 milyon. İşte bu milyonların cazibe odağı bambaşkadır. Ve oldukça sanal, inançsal, geleneksel, bilmezliklerde birlik yapıcıdır. Adeta oğul vermiş, arı oğulu küme yığılması gibi, seçememelik egemenliği olacaktır.
Bu yüzdendir ki halk, hep bu çekimleşmelerden; hükümetlerin başlangıçta, nüfus başına olan milli geliri, 2000 dolarlardan alıp, hükümetlerinin görev bitimlerinde aldıkları baremi 1500 dolarlara düşüren siyasi politikalarını seçmiştir. Bu hükümetler yıllarca, hiçbir akıl fikir sağlamayan; 'Halka hizmet, hakka hizmet ' diyen, duygu sağlayan, parola ile iktidar olmuşlardır. Halk çok duygusaldır.
Bu siyasetler, hiçbir zaman; milli geliri 20 000; 30 000 dolarlar düzeyine çıkararaktan ötürü: 'halka hizmeti, hakka hizmet', bilmemişlerdir. Kimi halk bunu sorgulamamış ve sadakalara, memnuniyet duymuştur.
Mademki halk siyaseten seçmektedir, halkın egemenlik sel belirmesinin diğer bir yansıması da, siyaseten, zorunlu olaraktan; denetim ve sorgulama yapmasının gerekliliğidir. Toplum yine kişilerine bir kamu yükümlülüğü (geri besleme ilkesi) olaraktan bu sorumluluğu, çıkartmaktadır. Yani bu halkın sorumluluk duygusunun, kamuoyu oluşturmasıdır. Bizim sosyal yapımızda kamuoyu oluşturmak oldukça zordur. Bunlar halkın enaz enerji harcanmalı tasarruf yatkınlık düzeyine uygundur. Ve bir de kişilerin bilgiyi yerinde kullanamaması tasarrufu, bu düzeyle birlikte rastlaştırmaları, pasifçi yapıyla oldukça uygun, örtüşürdür.
Sürecek