Çekimleyiciler 9

Nasıl bundan 65 milyon yıl önce, 10 km çapındaki bir göktaşı, yeryüzündeki hayat çeşitliliğinin %70 silip süpürmüşse; çağ bunun bilinç sorumluluğunu edinme çağıdır. Bu türden olasılığın özgürleşmesini gerektirme çağıdır. Olasılık hiç bir zaman gerçekleşmese bile, bu olasılığın özgürleşmesini toplum olaraktan ya da evrensel bilinç olaraktan, ortaya koymak zorundasınız.



Bunu başaramayan kakara kikiriler (ki kimi aydın camiasıdır), etnikte etnik, derler. Halkın refah ve mutluluğunun paylaştırılmasına kafa yorup, ortam düzenleşilmesi emeğini ortaya koyamayanlar; "insanlar kendini öyle tanımlamak istiyorlar bırakın öyle olsun, bu onların hakkı" derler!



Dikkat edin, akli ve ilmi olaraktan, insanı insan eden sürekli değişmeli tanımlamalarla değil de, 10 000 yıl öncesinden beri süre gelen ilkellik taban davranışları bilmezliği ile tanımlaşmayı, insanlara reva görürler. Daha iyisini bilmediğinizden, şimdinize, şimdiki sömrülmenize ses çıkaramayan oyalaşmalarla tutumlatılmanızdır. Daha da kötü olan, uyuşmayı size; özgürlükçülük, övgü denilişleriyle sizin yakanıza, rozet yapmaktadırlar.



Halbuki etniklik, her biri bir dönemin, kendisine özgü insan olmanın bağıntılı düzey ve düzlem oluşçu girişmeler, oldurganlığıdırlar. Zamanıyla bir sosyal işlev durumdu. Sosyal akışı; topluma teslim etmekle, etnikliğin tarihsel işlev rolü, çoktan bitmiştir. Etniğin işlevi bitip çoktan toplum sahnesinde çekilmiştir. Halkın içseline doğru, halkın bünyesine doğru, minimize edilerek geriletilmiştir.



İnsanlar; biyolojik ve kültürel karışmalarlan, onlarca etnik aşamadan, etnik aşamaya, geçmişlerdir. Artık bu tür her bir etnikçi aşama, ilk yalın etnikçi aşama haldeki durum değildir. Her bir etnik aşama yeni ve farklı çekimleyicilerin belirlediği zorunluluktur. Bu çekimleyicilerin her biri, insanın insanlığını bulması için girişildiği, bir gelişmeci aşama ve uğraklardan her biridir.



Evrilmeyen hiçbir düşünce, zaman, sosyalite, biyoloji ve her şey; olgunlaşıp şüreçleşemez. Tabiri caizse insanlar, süreç içinde; ve süreç şartlarının nesnel öznel zorunluluğu içinde; bilinçlerinden bağımsız biçimde, etnikçi yapılarını aşama aşama bir beden kabuğunu (kav, gömlek) değiştirir gibi değiştirirler. Başlangıcın olduruşlar alanı olan bu etnik yapıyı, bir insan takiyesi olan sosyal siyasal ikiyüzlülük konularından, ayrılmalıdır. Ben, tarihsel bir sürecin, zorunlu, nesnel, öznel, gelişme aşama ve yaşamlarından konu ediyorum.



Sosyal etniğinizi, gömlek değiştirir gibi değiştirseniz de, 'sosyal öznel gen geçişenliğinizle', mutlaka oralardan eski etniğinizden zorunlu motifler taşırsınız. Eski olmadan, yeni inşalar ve gelişmeler de olamaz. Sadece eski etniğin, şimdiki haliniz de eskisi gibi bulunamayacağını ve eskisi gibi sağlayışlar girişmesi içinde olamayacağını bilmemiz yeterlidir.



Etniklik; toplumsal olamayan insanların, kişi öznelliğine (çekimleyicilerine) olan özlemleridir. Oysa evrensel olan; hem toplumsal alana değin, hem halksal alana değin; insan hakları beyannamesi çerçevesinde toplumuyla ve otoritesi ile, sosyal ve toplumsal talepleri olacaktır. Böylesi kişi ya da kişiler, boşlukta kalmamak için kendilerini yaslayıp dayayabildiği çekimleşmeler ararlar. Etniklik, kişinin kendi sosyal iskeletini kavramaya ve ona göre kendisini geliştirir olmaya çalıştığı duygudur. Şimdilerin önkabul çekimleyici sanal taşıyıcılarından olan, her hangi bir halk tavrıdır.

Sürecek

04 Ağustos 2010 3-4 dakika 1084 denemesi var.
Yorumlar