Cesaret Güven ve Korku

Bir film vardı,adını hatırlamıyorum.izlediğim gün şimşeklerle birlikte kar yağışı oldu beynime. Sonra da don tuttum.nedendir bilinmez lakin o sinema karakterinin ağzından dökülen o sözlerden çok etkilenmiştim.Derken ikinci bir şimşek daha:kızım boynumdan sarılıp beni sallamaya başladı.Üzerinize düşen kuş pisliği değilki silkeleyip atasınız;şimşeğin ardından gülümsemeler işte bilirsiniz:canım cicimler,bir tanemler,mucuk mucuklar.

?'Aşırı kendine güven ve cesaret,korkuyla kardeştir'' diyordu o sinema karakteri. Kibir ve ükelalığın ana prensibi gibi düşündüm bir an. Yok canım, dedim sonra. Ve kendimi hesaba çekmeye başladım, acaba ben de böyle miyim diye? Her ne kadar ön yargılarım olmasa da bazen dediğim dedik çaldığım düdüktür. Kimi sohbetlerde inadına yanlışlığını bildiğim şeyi savunurum karşımdakilere inat. Ya da ne bileyim herkesin sevdiği bir objeyi,nesneyi,şarkıyı sevmeyesim gelir ve sevmem de.Bazen iş yerime gelen polise,zabıtaya ya da şüphelendiğim bir insan kafa tutarım. Bunu farklılaşmak adına yaptığım hiç olmamıştır lakin öyle görünmemesi de içten bile değil...!

Aşırı cesaret sahibi insanların en büyük düşmanlarının kendileri olduğunu düşünüyorum. Yine aynı zamanda kendine güvenenlerinse herhangi bir olumsuzlukta kendilerinden şüpheye düşüp,hayata küsme ve insanlardan kendini soyutlama gibi kuru bir yalnızlıkta yaşamaya başlayacaklarını...Cesaret ve güven insan karakterinde yan yana yaratılmış iki duygu bile olsa da çoğu zaman ait olduğu karaktere zarar veren,korkusuz korkaklardır bence. Yapıcam,yapmalıyım,yapmam lazım,ben yaparım,benden herkes bunu bekliyor,ben kimseden korkmam vs. vs. Lakin unuttuğumuz bir şey var:bu hayat tek düze,olayların bir çizgide geliştiği , hep istediklerimizi yapıp istediklerimize sahip olabileceğimiz bir olgu değil. Her ne kadar güven ve cesarete sahip olsanız da inişler ve çıkışlar,bizim dışımızda gelişen olumsuzluklar , bizim adımıza başkalarının vermesi gereken kararlar bizlerin yaşamında önemli dönüm noktalarıdır.

Evet! Sorunlar bizim için vardır ve cesaret ile güven bunun için yaratılmıştır lakin reklam jeneriğinde dendiği gibi ?kontrolsüz'' ve ?'hedefsiz'' bir cesaret ve güvenin bizi götürebileceği yerler;statükoculuk,toplumdan dışlanma ve -yersiz bir cesaretle- hapishaneler, maddi ya da manevi düşman kazanmalardır.

Cesaret ve güvenmenin aşırılığının az çok korkuyla kardeş olması; insanın her hareketini, konuşmasını, girişimlerini belirli bir düzen ve kaideye göre yapmasını sağlayacağını düşünüyorum. Bizler,her şeyde başarılı olmak için çalışmalı,zorluklar için sıkıntılara göğüs germeli, rızk için hayatla savaşmalıyız. Elbette ki bunlar için kendine güven ve cesaret şarttır lakin bu hak ve kazanç için insanları kalbini kırmak,onların sözünü kesip ben bilirimcilik yapmak,etrafı yakıp yıkmak,cana kıymak , ne cesarettir ne de kendine güven. Sadece zorbalık ve insaniyetsizliktir.

Kendisi ve ailesi için cesaret ve güvene sahip olanlara ne mutlu.

01 Aralık 2008 2-3 dakika 4 denemesi var.
Yorumlar