Çocuk
Uyumayı seçti çocuk ve uyuduktan sonra uyanmayı unutarak öylece kaldı yattığı yerde. Kuru dudaklarıyla, dişlerinin üzeri geniş bir kabuk katmanı oluşturdu tıkalı burnunun sebep verdiği ağız solunumundan dolayı, gözleride geniş çapak katmanları, saçları şefkati barındırmayı beklercesine hala yumuşacıktı. Huysuz dönüşlerinden yoksundu artık uykusu, tırnak aralarına dolan toprağın eğlencesi oracıkta kuruyuvermişti. Kuruyan ıhlamurların gövdesinden ayrılarak, pervane misali düşüşlerini izlerken vücudunu yoklayan serin havadan farklıydı yaşadıkları. Bahçede kovalayıp kömürlük kapılarının altlarından içeriye kaçan fareler oyununun bir parçasıydı, kapıların altına eğilip uzunca bir sopayla onları karanlığın içinde yoklardı. Kendinden uzun insanların dünyasında gezinir, tüm görüntünün huzuruna serildiğini bilir ve bununla büyük bir keyif yaşardı. Büyük insanları incelemeyi severdi onlar gibi yürümeyi, ağız kıvırmayı, imalar kullanmayı denerdi, bu onun eğlenceli oyunuydu. Uyanmayı unuttuğu yeni günde dünya ne denli değişmişti, yatağının yanında yerde kanlar içinde hafifçe sıyrılmış pantolonlu adamın görüntüsü hala ordamıydı. Cinayeti sorgulayamadı çocuk, uyumayı seçti ve uyuduktan sonra uyanmayı unuttu.