Çocuk Sevgisi Ve Eğitimi
Değerli dostlarım size bir soru, bir çocuk nasıl yapılır, acayibinize gitti değil mi? Bu nerden çıktı diyeceksiniz, cevabınızı mı arıyorsunuz? Cevabını vereyim sizlere, sizleri anne ve babanız nasıl dünyaya getirdiyse öyle yapılır. Yıllardır çocuk nasıl yapıldıysa şimdide aynı yapılmaktadır. Asıl olan çocuk yapıldıktan sonra nasıl eğitim verileceğinin bilinmesi önemlidir.
Halk dilinde bir söz vardır, saldım çayıra Mevla'm kayıra misali gibi çocuğu doğur meydana salıp ne olursa demek değil onları bir takım şeyleri öğretmek gerekir.
Değerli varlıklarımız olan evlatlarımızın eğitiminde en önemli unsur sevgidir. Çocuk sevgisi anne karnında başlayıp, ölünceye kadar devam eden bir olgudur. Çocuğa verilen sevgi onun dengeli gelişmesini sağlar. Küçük yaşta verilen sevgi onun dengeli gelişmesinin yanı sıra bir zaman sonra büyüdüğünde başkalarına sevme karakterini kazanmış olarak karşımıza çıkar. Sevgi verilen çocukta güven duygusu artar, çevreye uyum sağlamada zorlanmaz ve sosyalleşir. Sevgiyi bulamayanlarda ise güvensiz ve uyumsuz bir hayat yaşarlar. Sevgisiz yaşayan çocuklar kaba ve saldırgan ve şefkatsiz olurlar.
İnsanoğlu karakteristik özelliğidir ki; ne görürse onu yapmaya çalışır, aynı şu misal gibi uygularlar yaşamı, kuş gördüğü yuvayı yapar, çocuklarda nasıl yaşam gördülerse onu yaşamaya çalışırlar. Çocuklar sevgi ortamını yakalayamadıkları takdirde uyumsuz hareketler içinde olur, itaat mefhumu ortadan kalkar. Sevgi adına elde edemediklerini başka yollarla elde etmeye çalışırlar.
Sevgi ile başlayan çocuk eğitimi anne karnında başlayıp dünyaya geldikten sonra devam eder aile ortamında, verilen sevgi ile beraber çocuk eğitim bakımından da aile içerisinde birçok kazanımlar elde eder. Sevgi ve alaka görmeyi çok isterler sevgi ve alaka gösterildiği zamanda kendisine güven gelir ve insanlık adına bir takım şeyleri öğrenme cihetine gider. Mesela ilgi alaka çekmek için çeşitli hareketler yapar, televizyon seyredilirken filmin en güzel yerinde televizyonu kapatır. Oda içerisinde çeşitli hareketlerde bulunur. Bunlara kızmayarak hoş görü ile karşılık vermeli onların hayatına etki edecek hareketlerden kaçınılmalıdır. Çocuktur ne yapsa yeridir. Onları hoş görelim.
Çocuklarımızın gelişmelerine ve kendine güvenlerini artırabilmemiz için, onlarla çocuk olabilmeli, yerinde başını okşayarak, onun oyunlarına katılmalı onun da insan olduğunun ve geleceğinin yetişkini olduğunu en iyi şekilde hissettirilmelidir. Yapılan güzel işlerde onu mükâfatlandırmalı, hatalı iş ve davranışlarında uyarılarak hatalı olduğu kendisine bildirilmelidir.
Ebeveyn olarak belirli bir çağdan sonra çocuklara okullara , evdeki verilen eğitimin üzerine sosyal ve ilmi konuları öğrenmek üzere göndeririz. Öğretmenim ben avutamadın sen avut der gibi çocukların eğitiminin tamamını eğitmenlerine üzerine yıkmaktansa çocuğun daha iyi öğrenebilmesi için iş birliğine gidilmeli, evlatların geleceğini kurtarmak için yapılması gereken en güzel programları uygulamamız gerekir.
Çocukların güven duygularını ayakta tutmalıyız onları bazen alış verişe göndermeli, bazen de bir şeyler yapmasını istemeliyiz. Onların hayat adına öğrenmesi gerekenleri aile içinde vermeliyiz. Nasılsa öğrenir diyerek onları kenara atmamamız gerekir.
Unutmayalım eğitim okullarda verilir. Yalnız okulda eğitimle birçok şeyleri kazandıramazsınız çocuklara, hayat adına ne varsa onlarında paylarını düşenleri öğrenmeleri, bilmeleri gerekenleri kavramaları gerekir. Ne ekersen onu biçersin derler ya, sevgi tohumları ek ki sevgilerinin karşılığını alırsın. Ekmez isen karşılığında ızdıraplı, hüzünlü yaşam olan bir nesil yetiştirmiş oluruz bunu hangimiz ister tabi ki istemeyiz.
O halde aile bireyleri olarak bizler güzel bir aile ortamı için tohumlarımızı sevgi adına ekelim. Gelecek umutlarımız olan çocuklarımızı sevgilerimiz verelim ki karşılığında mutlu ve huzurlu bir yaşam getiren mutlu yuvalar oluşturalım. Çocukların geleceğimizin büyükleri olarak görelim onlara değer verelim. Selam ve sağlıcakla kalın..