Çok Özledim Çok
Ağlamaktan helak olup, annemin şefkat dolu kucağına alıp okşadığı ve yanağıma kondurduğu minik buseleri,
Sokak ortalarında çizgi , saklambaç,yakan top oynayıp,ip atlarken yaraladığım dizime,daha çok kanamasın diye bastırılan etek yırtığı bez parçalarını,
Açlıktan feryat figan bağırıp,annemi çıkmaza soktuğum ve en nihayetinde koparmayı başardığım içine margarin sürülmüş yağlı ekmekleri ve yanında tuza bandıra bandıra yediğim köy domateslerini,
Sonbaharda sokağımıza dökülen sarmaşıkların yolu kaplayan kızıllığını,güneşin yaprağa sunduğu sevgiyi,oyuncak tencerelerde pişen yaprak kavurmalarını,
Kara kışta hanelerin bacalarından tüten odun ve kömür karışımı dumanların ortaya yaydığı o iğrenç sisi,
Kış geceleri bir türlü ısınmak bilmeyen evimizde ,soğuk yataklarda soğuğun aksine ateşlenen bedenlerimize sürülen sirkeli suları
Bahar gelince yol kenarlarından topladığımız papatyalardan taç yapıp , mahallenin prensesi yahut kraliçesi olmayı,
İlçeyi kasıp kavuran sıcaktan kurtulmak için, tüm mahalle halkı binip bir kamyonete,denize gitmeyi,dilim karpuz yemeyi,karpuz kabuğunu dalgalarda sektirmeyi ,
Komşu çocuklarıyla yaptığımız kavgalarda , olayın ne olduğunu sormadan çekiliveren kulaklarımızdaki kırmızı rengi,
Zayıf aldığımız derslerde eve gelip zırladığım yatakları,kirlettiğim mendilleri,anneme babama kendimi haklı çıkarmak için söylediğim pembe yalanları,
Hafta sonları hazırlanan kahvaltıları,kış sabahları yapılan sıcacık domates çorbalarını,acıkırsın diye annemin zorla çantama koyduğu azıkları,
Çocuk bayramı yaklaşırken anacağımın diktiği puanlı elbiseleri,yeni alınan lastik kitleli pabuçları, ve sınıfımızda hazırladığımız bayram süslerini,bayramın telaşını,heyacanını,
İzinsiz çıktığımız kuş avlarını,zeytin ağacı diplerine kurduğumuz kapanları,olta atıp da saatlerce beklediğimiz balık avlarını,
Sabah ezanı yola çıkıp,iki dize fazla alalım diye ha gayret başladığımız yer fıstığı çekimlerini yaptığımız yeşil ovayı,
Yedi kardeş bir sofraya oturmayı,sefaleti yufkaya katık yapmayı,en zor anlarda bile yoksulluğa nara atmayı,
Altı kişi bir sofrada yemek yerken bana düşmeyecek somun ekmeklerin o sıcacık buharını,
Kaçamak bakışlarını yakaladığım liseli aşıkları,defter aralarına konan komik aşk mektuplarını,yol boyu takip edildiğimiz anları,
Delikanlı havasıyla ukala ukala konuştuğumuz sohbetleri,büyüklerin bir kulağımızdan girip, diğerinden çıkan nasihatlerini,
Baba evinden ilk ayrı düştüğümüz,gurbeti tattığımız üniversite denilen,lisenin bir üst basamağı olan kurumda geçirdiğimiz delikanlı anıları,
Parasız kalıp,yarım tostu ikiye bölüp dostla yemeyi,elimizde eskiyen ıstakaları,takozları ve önümüzde yuvarlanıp giden pinpon toplarını,
Ne varsa beni üzen,sevindiren düne dair ,beni ben yapan ne varsa,
Çok özledim çoooooooookkkkkk....
Ahh lele ahh.. Kim özlemiyo be, sevgili Öğeretmenim..
Bütün acılardan uzak, daha en güzel yaşanacak olan, özlemlerini de yazman dileğiyle, 👍
Şarkılarla türkülerle kal emiii ud83cudfbbud83cudfbb