Cumhurbaşkanlığına Doğru

Cumhurbaşkanlığı seçimi yaklaşırken adaylar belli olmaya başladı.Biri zaten yıllar öncesinden belliydi.Muhalefet de uzlaşarak Ekmelettin İslamoğlu'nu aday gösterdi.Şu anda üçüncü adayın gösterilip gösterilmeyeceği belli değil; ama CHP'deki ulusalcılar 20 imza bulurlarsa üçüncü bir adayın eli kulağında.
Aslında MHP ve CHP ortak aday konusunda çok iyi bir tarihi fırsat yakalamışlardı.

Tam da bu fırsatı değerlendirmek için iyi bir kamuoyu oluşmaya başladığı anda CHP Genel Başkanı , K. Kılıçtaoğlu, Rabıtacı, daha doğrusu laiklik karşıtı Ekmelettin İhsanoğlu'nu şaşırtıcı bir şekilde cumhurbaşkanlığına , MHP ile de uzlaşı sağladığını söyleyerek aday gösterdi.Gösterdi ama, kamuoyu, özellikle ulusalcı kamuoyu, beklemediği bir adayla karşılaşınca hayal kırıklığına uğradı ve başta bilim adamları, yazarlar, sanatçılar olmak üzere parti içindeki ulusalcılar sert tepkilerde bulundular.

Tepkinin kaynağı hiç kuşkusuz Kılıçtaroğlu.Zira Kılıçtaroğlu, parti tabanına hakaret edecesine, partinin yetkili kurullarını dışlayarak, âdeta bir diktatör gibi kendi karalarını uyguluyor partide.Arada Atatürk'e de sataşmıyor değil.Sözgelimi , 1930'lu yılların partisi değiliz derken Atatürk'ü kendinden küçük görüyor.İşin kötüsü bu aykırı, kaba çıkışlara parti içinden yeterli tepki de gelmiyor.O da partide yandaş üretiyor.PKK avukatı Sezgin Tanrıkulu'nun partide, tek bir oy getirmeden at oynatması anlamlıdır.İmralı Sürecine, Oslo Sürecine destek veren, Diyarbakır Mutabakatını görmezden, duymazdan gelen Kılıçtaroğlu hem parti hem de ülke için zararlı olmayı engelsiz sürdürüyor.

Gösterdiği laiklik karşıtı adaya tepkiler gelirken CHP 1930 yılların partisi değil.' diyerek cumhuriyetin ve partinin kurucularına küçük aklıyla gol attığını sanıyor.Sosyalist Enternasyonalde PKK ile Filistin Sorununu bir görmesi Kılçtaroğlu'nun Atatürk karşıtı olduğunu gösteren bi rbaşka acı vakadır.
Uğur Mumcu, tehlikeyi gösterdiği için uluslararası güçlerce yok edildi.O bugünleri, bu felaketleri görmüştü- ki bugünün oyun oynayıcılarınca yok edildi.Nitekim Bay Başkanın aday gösterdiği E. İhsanoğlu 'Rabıta'da yer alıyor.Madımak Otelinde yakılanları 'Allahın gazabına uğradılar.' Şeklinde yorumluyor ve de hilafet yanlısı olduğunu deklere etti geçmiş yıllarda.

Birtakım Cumhuriyet karşıtı şeriatçı dernek ve vakıflarda görev alması ve fikrini aşırı, uç olarak belirtmesi adayın eksilerinden.Yağmuru gösterip doluyu işaret eden genel başkan, milleti yılanla aynı çuvala koyduğunun ayrımında olsa gerek.Ancak verilen görevi yapıyor olması işin bir başak yönü.Zira adayın Feto bağlantılı olduğu ve aday olmasına Derviş'in elçilik ettiği söyleniyor.Bakalım, AKP'nin bürokratı kazanırsa rejimi ne hâle getirecek!..Uygulamalarıyla göreceğiz.Ancak bir handikap var:CHP'ye oy veren seçmenler için yapılan kamuoyu soruşturmasında partililerin %57'si Ekmelettin Bey'e oy vermiyor.İhsanoğlu kazanırsa Recep Bey külliyen kaybeder, aksi İhsanoğlu kaybederse bu sefer de Kılıçtaroğlu toplum içine çıkamaz.Kaç seçim geçti, parti bir milim ileri gidemedi.Geçmişte vermediği hesapları da bu sefer verip bir yerlere tüyer.

Toplumun korkusu, başbakanın o makama gelirse cumhurbaşkanlığı makamını bir padişah, bir kral gibi yönetmeye çalışıp müstebit bir yönetim kuracağı biçimindeydi.Böyle bir durumdan kurtulmanın çaresi ise muhalefetin güçlü, uyumlu ve ilimlı bir adayda birleşip- ki MHP'li de olabilir- cumhurbaşkanlığını kazanma şansını artırma yönündeydi.Kemal Bey bu fırsatı şimdiden kaçırmış bulunuyor.Çok yazık!..


(Balım Sultan)

23 Haziran 2014 3-4 dakika 43 denemesi var.
Yorumlar