Dal
..
OrmandaydıM yürüyorduM.. İlk defa uzun süre sonra adım atar oldum bir yola.. Temizlik akıyordu, yeşil kokuyordu o dünya.. Meyvesizliğin vermiş olduğu bir tat vardı o açlıkta.. Elimde bir parça daL, kucağımda.. Öylece duruyor o yoklukta.. İlerlerken gözlerimin parlaklığı yansımış yapraklara.. Nasıl olduysa farketmişler, parlaklığın vermiş olduğu o yeni adıma bakışımı bir anda.. Yürürken korkularım dökülmekte adımlarıma, bir yanılgıysa dediğim şiirlerim kulaklarımda.. Yeni bir kitaba başlatmış o dal kalemimi.. Benim kalemim bir anda durmamazlıkta.. Tadını almış mısralarım Ufacık görünen parçanın anında.. Kucağımdayken nede masumdu, benimdi, bir okadar yanılgısızlıklarda..
OrmandaydıM yürüyorduM.. Durak vardı o dal parçasına sahip olduğum yalnızlıkta.. Bekleyişlerim başlar olmuş.. Gideceğim yol önemsizleşmiş bir anda..Yolun değeri yokmuş, meğerki tutmasını beceremediğim dal parçasıymış gölgelerimi iten o yola.. Hiçliğimin kenara itildiği, tabuların yıkılmazlığını bir anda kabullenmediği, saf denildiğinde dalga geçtikleri o arayışmış kucağımda.. Dala sorsan nedendir diye cevabı ağır olur kulaklarımda.. Sessiz bir ummanda o parça..
ORmandaydıM yürüyorduM.. Dal parçası sahiplenmemiş beni belkide, koptuğu ağacı aramakta.. Kim bilir dediği gibidir belki iki parmakla tutulmaz o parça.. Elimden düştü.. Bir şans vermiş oysa.. Hİç vermemiş olsada.. Onsuzluğa giderken ona ait her iz parmaklarımda.. İncitir oldu geride kalmışlığı.. Toprakla bütünleşirse diye sarsan o korkulu rüya.. Heran bir ağaç benimseyebilir o dal parçasınıda... Sicili temizdi.. Kucağıma almadan anlamıştım.. Farkında değildi, kırıkları ile kabullenmiştim parmaklarımın acıyacağını görsemde, bilsemde, anlasamda..
DaL dile geldi konuşma fırsatı doğdu ona.. Alt üstü bir dal parçasıymış ve yürüdüğüm bir ormanmış aslında nice dallar bulabilir istediğime şekil bile verebilirmişim hatta.. Anlayamazdı.. Anlamayacaktı.. Dal parçası geri adım attığımda kocaman bir ağaç aslında.. Düşerken anladım geç olsada.. Bedelsiz bir giriş varmış, bedelli bir çıkış o yolda.. Bedeli ne kadar ağır olabilir diye düşündüm.. Benden önce karar verilmiş oysa..
O dal parçasından tek şunlar hatrımda; ''Eğer bir ormanda olsaydım, ve kucağıma dal parçası alsaydım, budardım da, kırardım da, sonra gerektiği zaman bırakırdım, onun benden düşmesini beklemezdim'' dedi bana..
Budamazdım, olduğu halidir var olan hayatımda..Kırmazdım kıyılmaya değer hiç birşey olamaz mısralarımda..Mısralarıma konu olmuştu varlığı.. Kıyılmamazlığı oradan geliyordu.. Gideceği gün gelmiş olsada..Cesur olmak ufak bir ayrıntı, atladım ayrıntıları.. İki yüze sahip değildii mizacım, olsaydı eğer bir dal parçası için kokmazdı satırlarımda..
Sıra şimdi, mısralarda.. Varlığı yazdırır da, yokluğu susarmı her satırımda...