Daldaki Son Gün
Dalında kuruyan meyveler...
Ah yere düşmeye inat edip de
Kuru dalda kendini avutan bu yemişler
Neden yerde olmaya yanaşmazlar ki
Yoksa toprağın bağrında, ağaca gübre olmak mıdır
Korkuları... ya da endişeleri
Komşuları olan yapraklar tek tek
Salına salına yere göğsünü yaslarken,
Acaba yaşama bağlılık mıdır, o yemişleri dalda bırakan
Zannetmem ki korkuları çürümek olsun
Ya siz ne düşünüyorsunuz
Beni terslemek için, öyledir mi diyeceksiniz.
Olsun bildiğinizi yapmakta serbestsiniz
Ne diyeyim ki... dinleyen olmadıktan sonra...
Renkleri doğayı çiçek cennetine çeviren bu varlıklar neden bu kadar güzel ki..
Benimki de soru mu yağu, güzelse güzeldir; her zaman bir neden aramak da neyin nesi . onlar yere inmek istemezler,bunun elbette ki makul nedenleri vardır: orada sayısız dostlarıyla günlerini gün ederler de ondan. Akşamları kızıllaşan havada acıktıklarında, rüzgarın savura savura getirdiği bitki tohumlarıyla geçinir giderler. Yediklerinden değil, aynen yeni doğmuş kaplan yavruları gibi, dişlerini sürterler ama ağızlarına da bir şey gitmez. Zaten önemli olan doymak değildir. Oynamaktan güzel doyuran var mıdır; midesi olmayan nebatatı...
Üzerlerine bir de Nisan yağmuru yağarsa, kendilerini adeta kaybederler. Ağacın üzerinde ortalığı birbirine katarlar yaramazlar.
Arada bir uyarmadan edemez. Daha tecrübeli olan ve suratı biraz asıkça olan birkaç yıllık dal.. ama onu dinleyen kim... o yılın yeni yeşermiş olan sürgünleri de bu yaramazlarla eğlenceye dalar,boşverin der o dalı, keyfinize bakın... böylece zaman geçer gider. Ama mevsim gelir de hasat zamanı yaklaşırsa, birbirlerine hatıra defteri imzalayanı mı dersin, çatır çatır gülüp yeni yerler göreceğine sevinennler mi dersin, yoksa bir daha bir araya gelemeyeceğine üzülüp konuşmayanı mı dersin ağacı pazar yerine çevirirler. İşte o son gün geldiğinde, hepsinde bir sessizlik, vedalaşma hüznü ortalığı kasıp kavurur. Kasaya ilk konulan, arkadaşlarına öyle bir el sallar ki geride koparılmayı bekleyenler gözyaşlarına hakim olamazlar... 15:32 01/05/2012
Bir garip dünyayı başka başka dillerde konuşmasız ble olsa anlamak...Anlatmak...Anlaşmak...Ya da en azından bu değerliliğe zamanı yormak insanca..Her esen savrulan şeylerin harmanından hayata hiç değilse zerrece hisseye düşen yüklenmeler omuzlanmak; nihayetinde benden başka ve ben dahil bir güzel meydan var diyebilmeye sevginin sunduğu ötesinde berisinde. Bütün bunlara yürek konuklayan güzel paylaşıma sevgiyle.
Yorumunuz için teşekkürler.:)