Değişen Hangisi

Sabah kahvaltıya oturduğumuz vakit adet olduğu üzere önce çaylar doldurulur sonra ekmek dağıtılırdı. Ben çayları doldururken babam kız kardeşime ekmek ister misin diye sorunca kız kardeşim ben fırın ekmeğini istiyorum deyip tandır ekmeğinin yerine fırın ekmeğini kesti. İşte o vakit yüzüme hüzünlük çöktü. Bizler eskiden sabah uyandığımızda şayet annelerimiz sıcak ve hoş kokulu tandır ekmeğini yapmışlarsa o gün bayram ederdik. Onlar daha güneş doğmamışken yaktıkları tandırda ellerini hiç çekinmeden ateşe koyarlarken biz yatardık.Eve geldiklerinde terden su gibi olmuş ve sıcaktan yanakları kıpkırmızı olurdu. Fakat tanık olduğum olay beni burktu. Sadece bu mu? Hayır tabii. Dışarı çıktığımda bizim küçükken top koşturduğumuz tozlu yol şimdi parkelerle kaplanmış ve 9-10 yaşlarındaki çocuklar ellerinde telefon pubgy  oynuyorlar. Biz , büyükler geldiğinde kalkar el pençe divan dururduk. Şimdi ise onlar oyun oynarken bizler sandalyelerimizi kendimiz getiriyoruz. Peki değişen neydi? Zaman mı yoksa bizler mi? 

Artık şu yürek yakan türküler yerine pop çalan radyolara ne demeli. Kimisi zaman diyorkimisi kişiler ama aşikar olan şu ki "Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir." Hani o eski Ramazanlar hani o eski akşam misafirlikleri. Akşam oldu mu herkes dizisinin karşısına geçer çekirdeğini çıtlatırdı. Sonra dam üstünde , rüzgarın serinliğinde yatmak yerine klimaları açıp uyurlar. Tamam teknoloji hayatı kolaylaştırıyor. Ama bizleri örf ve adetlerimizden alıkoymamalı değil mi?

 Artık ne söylesek boş. Söylediklerimiz ,  çoğu kişinin bir kulağından girip ötekinden çıkıyor. Peki dünyanın %86,4'ünün teknolojisiz bir hayat süremeyeceğini söylersem ne olur?  Ama işte yazmak daha iyi çünkü beyaz satırlar hiç itiraz etmeden dinliyorlar beni. Umarım gelecekte onların yerini elektronik notlar almaz ! İnsanlığın nereye varacağı meçhul. Ama yine de sormak gerekiyor: 

Değişen hangisi 

Zaman mı?  Bizler mi ?