Değişim
Kendimi koydum mezuremin tek mutluluğun boyunu ölçen hâline, ben artık upuzun mutluluklu şükür nefesi oldum.
Derin, kimlikli, yaşar bir mucizenin bin gülücüklü upuzun mutluluklu şükür nefesinden selam olsun samimi kadere.
Kaçak çayın yanında ısırdığım tatsız kurabiyeler gibiler şimdi, önceden değer verdiklerim; tükürmeye gerek yok. Çiğneyip yutmalı hazımsızlık yapsa da, zaten bir daha iyikilerimin alemi kıskandıran canlısı olamayacaklar bende.
Sert yağan yağmur usul usul yumuşadı. Kalın sarmaşık yapraklarının üzerinde ışıldadı. Buğulu bir dünyaya ulaştı yorgundu yolcu. Sırt çantasını şehirler arası bir motelin odasında unuttu. Tüm notlarını tüm yaşamını tüm yaşadıklarını yaşamadıklarını yaşayamadıklarını da orada o odanın aşınmış ceviz kaplamalı etajerinin çekmemesinde bıraktı. Oysa haberi de yoktu. Çekmecenin içi küflenmeye çok önceden başlamıştı. Mürekkep kokulu kâğıtlardaki sözcükler harfleriyle sulanmışlardı. Böylelikle uğruna yazdıklarını kimseler okuyamayacaktı. ... Kaç gündür okumak için bir kitap unutup duruyorum. İnşallah bu gün yanıma alırım. Yoksa yine boş boş bakıp seyre daldıklarım hakkında neler düşüneceğimi kestiremiyorum. ... Kimse ortak olmuyor. Bankamatiğe yanaşan sonrada kedi sevmeye gelen kadın var. Hep sevmeye geliyor. Oysa o kedinin tüm gece yağmur altında nasıl üşüdüğünü düşünmesi gerekir? ... Savaş var diyorlar. Hem de gülüyorlar...Oysa bir şeylerle oyalanırken sıkıntımızı içimize atıp duruyoruz kusmak ve bağırmak yerine...
Sevgiyle kalın....