Deniz Kabuğu
Kumsalın üzerine oturmuş, toprakla oynuyordu çocuklar. Birkaç insan vardı denizde. Birkaç kadın kumsalda güneşleniyordu. Yalnızlığı seven bir kaç canlı kumsalın sessiz köşesine oturup ya güneşin batışını izliyordu, ya da aptalca denizin gözükmeyen kısımlarına bakıyordu. Herkes bir şeyler düşünüyordu, ben kafayı çekiyordum.
Her zamanki gibi onca insanın arasında tamamen yalnız kalmıştım. Ben kendi kendimin yalnız kalmasına sebep olan tek kişiyim. Yalnızlık güzel, fakat kendi kendini yalnız bırakmak berbat bir şey. Denemeyin.
İçkim bittiğinde oturduğum yerden kalkıp dalgaların kumsalla dans ettiği kısma yürüdüm. O gün güneş yine topuklarımdaydı, gölgemi görmüyordum. Bir dalganın itme kuvvetiyle bir deniz kabuğu düştü ayak uçlarıma. Eğildim, aldım ve derinlemesine baktım ona.
Sizce hayat bir deniz, insanlar deniz kabuğu mu? Hayat itme gücünü kullanarak bizi nereye itiyorsa, o yöne doğru mu gidiyoruz? Sanırım deniz koskoca bir hayat, insanlar deniz kabuğu, deniz kabuğunu bulanlar ise tanrı.
Bir deniz kabuğunu avcunuzun içine alırsanız artık o size aittir. Onu ister kırar, ister parçalarsınız. İsterseniz hayatınızın en güzel köşesine bir anlam simgelemesi için koyarsınız. Benim bir kadından kalma, bir deniz kabuğum var. Deniz kabuğunun tanrıçasının avuçlarından, bir tanrının avuçlarına düşen bir deniz kabuğu. Ben onu hayatımın en yalnız kısımlarını süslemesi için saklıyorum. Ne zaman ölümü düşünsem; deniz kabuğunu avucumun içine alıp ' ÖLMEK YASAK ' derim. Onun parçalanması, benimse ölmem yasak.
Bir an hafif bir rüzgar kumsalın düzleşmesine sebep oluyor. Kumsalın üzerindeki sigara izmaritleri toprağın altına gömülüyor. Bir an tüm kumsal dümdüz oluyor sanki hiçbir günahı yokmuş gibi. Sizce bu kumsal hayatın bir savaş merkezi mi? Sonra tanrının yarattığı deniz kabukları gelip, kumsalı bir-bir dağıtıyorlar. Kumsalın üzeri sigara izmaritleri, içki şişeleri ve pis kokan atıklarla doluyor. Burası hayatın savaş merkezi. Ne kadar çabuk kirletirsek, o kadar çabuk ölürüz. Fakat ölmek yasak, öldürmek yasak, ölümü düşünmek yasak. Tüm hayata inat, öldürülmek yasak. Şimdi iyi birer deniz kabuğu olup; ölümü uzaklara taşıyacağız, ' AŞK ' ile...