Derin İç Meseleleri
'Acınası şu halime ağlamak artık olası değil. Gözyaşlarıyla düğüm düğüm olan boğazım kahırlı haliyle yalvarıyor gözlerime. Çaresizliğin ve unutulmuşluğun eşiğinde kalan naçizane düşüncelerim, tıpkı sevgisiz kalmış çalı süpürgesine benziyor. Dostoyevski gibiyim; her zaman düşünceli, her zaman sakin. Aklımdan sürüyle geçen fikirler o Dostoyevski'nin fikirlerine benziyor. Haliyle, tavırlarıyla belli etmesi de cabası. Sevmek güzel birinde aşkı aramak değil, o kişide bilmediğin bir zamanın beklenmedik bir anında, kendini bulmaktır, demiştir bir sözünde Dostoyevski. İşte bu gibi fikirler beni yansıtıyor sanki anlamlı ve buğulu. Aynı zamanda ince dokunuşlar yapıyor hayata karşı; oldukça narin ve yapıcı. Dosdoğru açıklayamadığım gibi düşüncelerimi, içimde kalıp patlamaya hazır bir bomba misaline dönüşmesi üzerine tuz biber oluyor. Şimdi umudum kırıldı, yine Dostoyevski gibi oldum. Coşkuyla ve ihtirasla yazıyorum yazılarımı. Af yok heybemde. Diplere umut çökmüş, kıyılara kin birikmiş. Duyarlılığım beni koruyor. Acı nedir bilmiyorum, keder nedir bilmiyorum. Soyutlanmış şu aciz hayatımda beni aled samed acele ettiren kurgulanmış beynim olmalı. Firar etmek istiyorum hayattan. Sanki mümkünmüş hissiyle doğuyorum yeni güne. İmkânsızı istemenin mutsuzluğuyla kavruluyorum yine. Umutsuz, hayalsiz yaşanması zor olan şu kara tünelin girişini görmek istemiyorum; aklın pişmemesi, ham kalması gerek. Düşüncelerim ilk günkü gibi heyecanlı ve coşkulu kalmalı. Küskü, yitik macera fikirlerim yaşlanmış artık ne yazık ki. Şimdi fark ettiğim bu durum bana ribatları andırıyor. Neyseki bu soğumuşluğun ardından çok geçmedi. Kuru-kara da olsa yine de baharda yeşerecek. Sakinliğini koruyup, elbet kendi gibilere benzeyecek. Dostoyevski'nin gizli sırları gibi çözülmeyi bir gün (ister istemez) becerecek.'
Doğrusunu isterseniz deneme harika olmuş, Çok güzel beğendim. kutluyorum Selamlar, sevgiler