Diğer Doğulular
Çok mu şey istiyorum senden?
Ben bir doğuluyum. Hani diğerleri gibi olanlardan değil. Ben ayrıştırılmayan, ayrılmaya çalışmayan doğululardanım.
Bu güne kadar köyümden, ilçemden, vilayetimden ya da çevre vilayetlerimden hiç kimsenin yolum yok diye yol kestiğini, okulum yok diye öğretmen kaçırdığını işitmedim. Oysaki öteki doğulular kadar benim de yolum yok, öteki doğulular kadar bende mahrum kalmışım hizmetin her türlüsünden. Ne bir fabrika var yaşadığım doğuda, ne fiber internet hatları, ne kocaman iş merkezleri... Ben kahvehanelerde okey masalarına mahkûm edilmiş, 'Aman sen çok şey bilme, çok da konuşma' diye diye sindirilmiş, bastırılmış ama ne hikmetse hiçbir zaman eline silahı alıp bir asker ya da bir polis vurmayı düşünmemiş, devlete ayaklanmayı aklından dahi geçirmemiş bir doğuluyum.
Ben Doğu Karadenizliyim. 'Kuzeydoğulu' yani. Şehrimin, ilçemin, köyümün adının hiçbir önemi yok. Milliyetçilik namına zaten kendimi kanıtlamaya ihtiyacım bile yok. Güneyimdekiler kadar bu ülkenin vatandaşıyım, onlar kadar bende hizmetten bihaberim. Hani kıyaslarsak eksiğim var da fazlam yok.
Ama yol istemiyorum senden, elektriğin, suyun, olmayan doğal gazında senin olsun. Okul, hastane ya da fabrikada istemiyorum. Var git yine yatırımını güneye, batıya, canın nereye isterse oraya yap. Bu güne kadar nasıl geldiysem onlarsız, bu günden sonra da giderim.
Peki, ben ne istiyorum, ne istemiyorum biliyor musun? Sordun, düşündün mü hiç?
Her sabah uyandığımda 'Bu gün acaba kaç şehit var' diye düşünmek istemiyorum mesela... Bu nasıl bir benimseyiş ki, 'Bu gün şehit var mı?' diye düşünmüyorum bile, 'Kesin yine şehit var da acaba kaç tane?' Beni bu psikolojiden kurtarmanı istiyorum...
Memleketimin her karış toprağına özgürce ayak basmak istiyorum. 'Şu yoldan gitme tehlikeli', 'Oradan akşam geçme ne olur ? ne olmaz' diye uyarılmak istemiyorum. Polis, asker olduğumu, görevi beni korumak olan güvenlik güçlerinin yakını/akrabası olduğumu gizlemek, saklamak istemiyorum, bana ait vilayetlerde gezerken.
...
İçimi on yılların öfkesiyle bir açarsam maddeler tükenmez ya, çok basit bir ifadeyle kardeşim, ben 'Huzur' istiyorum.
Şimdi ben susuyor, uysal uysal yerimde oturuyorum ama bilmiyorum biliyor musun, eğer ben bu işi artık senin başaramayacağına kanaat getirip, bırak dağı, sokağa çıkarsam bu öfkemle, artık bu ülkenin ne güneyi, ne kuzeyi, ne doğusu, ne batısı eskisi gibi olmayacak!
Sen gel en iyisi mi, hala vakit varken, ben hala öfkemi kâğıda dökerken, hallediver şu işi.
Bilesin, bu ülkenin 'diğer doğuluları' sabrın bittiği, sözün tükendiği yerdedir.
Terör örgütünün ve onu destekleyenlerin en büyük hedefi, insanlarımız arasında ki birlik ve beraberliği bozmaktır. Tamam belki Güneydoğu geri bırakılmış olabilir nispeten ama sizinde belirttiğiniz gibi Güneydoğuya benzer geri kalmış anadolumda ne yerler var yine de hiç biri devlet baş kaldırmamakta isyan etmemektedir. Terör örgütünün içinde ne türk ne kürt olan yabancı uyruklu katillerde vardır. Bu ülkede en az bizim kadar vatanını seven dini inancı olan kürt vatandaşlarımızda vardır, ki biz onlara hiç bir zaman hor bakmamışız şimdide bakmayız asla. Devlet kanalında kürtçe yayın yapılması olumludur, bu sebep ile terör örgütü kanalını izlemek azalmıştır. İnsanlar ana dillerini rahatça konuşabilmektedirler bu birlik ve beraberlik açısından iyi bir gelişmedir. Doğulusu ile batılısı ile bu memleket kıyamete kadar bizimdir bizim kalacaktır. Yeter ki başımızda dirayetli basiretli yönetciler olsun. Tebrikler sana Selim uyarıcı bir deneme kaleme almışsın...👍