Diyaloglar - 2
"Bütün bunları unutacağını sakın unutma!.."
Biz dünyaya gelmeden önce kulağımızdan ruhumuza üflenen son uyarı bu!..Unuttuğumuzdan olsa gerek araştırır,kendimizce her yaklaştığımızda yeni dediklerimize biraz daha bilmediğimizin farkına varmış oluruz!Hikaye içinde hikaye,oyun içinde oyun sanırız!..Oysa "öyle değildir!.." yalanı ise "ya böyle ise" yalanı ile gecenin gündüzü,gündüzün geceyi sarmalaması gibi tekarlanıp durur!..Biz buna yenilenmek deriz!..Halbuki gösterilmiş ve kabul edilmiş bir yazılımın seçilmiş karakterleriyiz!..Virüslere karşı dirençsizliğimiz ise tamamlanmış bir pazılın dışında kalmış bir parça oluşumuzdan olabilir!..Ait olduğumuz bütünün dışında kalarak hem bütünü eksik bırakıyor hem de tamamlayıcı parça olduğumuzdan bir bütün olamıyoruz!..
"Keşke"ye ve "geçmiş"e gücümüz yetmiyor!..
Bir an yaşayamadıklarımızla karşılaştığımızda ne yapacağımızı bilemez oluruz!..Yaşayamadıklarımız bazen bir filmde,bir şiirde,bir melodinin en can alıcı yerinde ya da buna benzer bir çok şeylerde karşımıza çıkar!..Öyle ki ya çok iyi tanıdığımız biri ya da birilerinin hayatlarında ya da hiç tanımadığımız biri ya da birilerinin tanık olduğumuz hayatlarında..Bazen imrenerek bazen de hayıflanarak bakakalırız..O anlar içimizden geçen o kara trene umarsız,anlamsız bakar dururuz!..Bir "merhaba" elveda gibi olabilir ya da bir "elveda" merhaba!..Her ikisi de güçsüzlüğümüzü simgeleyen bir "tattoo" olur bedenimizin değişik yerlerinde!..