Doğru Düşünmeyi Öğre(n)(t)mek
Çağımızın en önemli konusu hiç kuşku yok ki her zaman ve her yerde eğitim.
Eğitimden yoksun olan ya da bırakılanların topluma her an zarar verebilecek bir gizli güce dönüşme eğiliminde olması günümüzün en büyük gerçeği. Buna bir de eğitip öğretme yerine inandırma ve koşullandırma seçeneğinin bilerek önde tutulması eklendiğinde çok daha karmaşık ilişkiler yumağı çıkıyor önümüze.
Oysa, doğan her yeni birey yıllar içinde yaşamını sürdürebilmek için yiyecek, içecek, giyinecek ve toplumsal yaşamı içinde belirli bir harcama yapacak. Böylesine bakıldığında öldürmek yerine yaşatmak daha kazançlı olmalı diye düşünüyorsanız eğer, siz de benim gibi yanılıyorsunuz o zaman! Birileri için doğru değil bu düşünce ! O, büyük baktığını sananlar önce koşullandırmayı sonra da kullanmayı düşünüyor öncelikle, onlara göre sömürmenin ve çok para kazanmanın yolu ne yazık ki bu!
Küçük yaşlarda beyinleri yönlendirmek daha kolay. Eğitim ve öğretim pahalı bir olgu; hele de herkes için düşünülürse doğru olmaz! Özellikle de parası olmayanları eğitmek yerine yönlendirip kullanmak daha uygun! Bugün olduğu gibi düzeni içinden çıkılmaz kılığa sokanların çıkış noktası işte bu!
Bana sorarsanız bu da kendini büyük sananların en büyük hastalığı, başka söz söylemeye dilim varmıyor.
Yaratıcı yetenekleri geliştirmek adına bunca oyuncak çeşidinin olduğu günümüzde bile öldürücü aygıtları özendiren, küçücük yaşlardan başlayarak tüm uyuşturucu düzenekleri bireylerin gözüne sokan bu düzen de bir gün gelip kendi kendini yok etmeyecek midir sizce?
Bir yandan bilime bu denli yatırım yaparak evrenin gizlerini çözmeye çabalarken öte yandan bilerek ve isteyerek bireyleri rahatsız etmek ve yıldırmak ne denli doğru bir davranış biçimidir? Besleyip büyüttüğünüz kötücüller bir gün size geri dönüş yaparsa diye hiç düşünmez misiniz siz?
Ürettiğiniz öldürücü aygıtlar yerine eğitime yatırsanız elinizdeki kaynakları, savaş yerine barışa yol açsanız çok mu kötü olur? İsteseniz yapamaz mısınız!
İşte buraya yazıyorum, ürettiğiniz tüm kötücüller bir gün gelecek sizi de yutacak; yok olmak zorundasınız ve yok olacaksınız.
Kaynaklar günümüzden 3000 ( üç bin ) yıl önce yaşadığını yazıyor Çin ozanı bilge Kuan-Tzunun. O zaman ne yazdığını birlikte okuyalım isterseniz :
Bir yıl sonrasını düşünüyorsan tohum ek,
Ağaç dik on yıl sonrası ise tasarladığın,
Ama yüz yıl sonrası ise düşündüğün, halkı eğit.
Bir kez ürün verir ekersen tohum,
Bir kez ağaç dikersen on kez ürün verir
Yüz kez olur bu ürün eğitirsen halkı.
Balık verirsen bir kez doyurursun halkı,
Öğretirsen balık tutmasını hep doyar karnı.
Geç de olsa eninde sonunda tek doğru gerçeğe en kısa zamanda kavuşmak bir an önce amaç edinilmeli diye düşünüyorum. Öldürmek yerine yaşatmak, savaş yerine barış. Koca evrenin neyini paylaşamıyorsunuz? Aç gözlülüğü bırakınız lütfen!
Geçtim birden, ondan ve yüzden. Onlarca yıl sonrasını düşünelim birlikte, bugün öyle bir şey yapalım ki yıllar sonra aç ve açıkta kalmasın hiç kimse. Biz yıllar önce söylenen güzel sözleri anıyoruz, onlar yıllar önce yapılan güzel şeyleri ansınlar.
Öncelikle her konuda doğruları söylemekle başlayalım işe, kandırmayalım bireyleri boş şeylerle.
Düşünmeyi öğretelim örneğin, doğru düşünmeyi.Doğru yönlendirme yapalım küçük yaşlardan başlayarak, beyinlerini ve akıllarını doğru kullanmayı öğretelim. Yalanın, ikiyüzlülüğün ve saygısızlığın kötü bir şey olduğunu çok iyi anlatalım küçük yaşlarda. Yüreklerini temiz tutmayı, dostluk ve sevgiyi, hoşgörüyü, barışı ve paylaşımı öğretelim öncelikle.
Yatak odalarına girme saygısızlığını yapmayalım kimseye, isteyen istediği ya da yetiştirebileceği sayıda çocuk yapsın örneğin, ya da yapmasın istemiyorsa. Karışmayalım sayısına, özgür bırakalım. Kötü örnek olmayalım hiçbir konuda. Doğru davranmayı öğrettikten sonra da yaşamlarına karışmaya gerek olmadığını düşünüyorum.
Uzun süreli uzay yolculukları için uzayda domates, biber ve salatalık yetiştirme deneylerinden başarıyla çıkan uygarlık günümüzü de geleceği de kötücüllerden kurtarmayı başaracak güçte olmalı kanımca. Yeter ki aydınlığın fitilini ateşleyelim.
Yanlışsa eğer gidilen yol, dönmek elimizde değil mi?
Kendi dönemecimizi kendimiz yaratamaz mıyız?
Neden bekliyoruz o zaman!
Önemli olan yalnızca doğru düşünmeyi öğren(t)mek!
Sağlık, mutluluk ve de aşkla...
Doğru düşünmek ve aklı kullanmak çok önemli bir olgu. Herkes de beceremiyor bunu. Toplum'da ve bireylerimiz de bir hastalık var ''Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak.'' Ahkam kesmeye herkes bayılıyor. Eğitim ve öğretim birlikte yürüdüğü zaman ancak topluma faydalı bireyler yetiştirebiliriz bunun bilincinde olmak lazım. Gayet yararlı bir yazıydı Ayhan Ağabey yürekten tebrikler...👍
Bu yazının her cümlesine aynen katılıyorum.
Sevgili Ayhan, Çok önemli bir konuya değinmişsin.
Her yaşta eğitim de diyerek kutlayayım seni.
😙
Sevgili Hocam yazınız çok güzel ilgimi çekti bir kaç şey eklemek istiyorum. Doğru düşünmek için önce şunu bilmek gerekiyor. Kahve haneye giden bir kş her gittiğinde oturduğu masadan bir küllük çalabilir ancak garson veya patron bir gün birilerinin çaldığını düşüp (Ulan Anasını, avradını.Si....) deyyusu diyeceğini hiç düşünmez mi acaba. İşte bütün sorun burada yatıyor. Onu düşünen hiç bir kötülüğü yapmaz doğrudan şaşmaz ama o küfürü kabul ediyorsa ondan hayır bekleme her şeyi yapar. Öncelikle bunlar ailede çocuk eğitiminden geçiyor. Ben çocuğumu lisede okuturken, Kimya öğretmeni hemşerim ve ailece görüştüğüm birisiydi dedim ki arkadaş ben bu çocuğu okutacağım ama sen buna 0,1,2 alırken sakın ola 3,4,5 verme hak etmediği notu kesinlikle verme dedim. Çok şükür o çocuk bu gün Türkiye de özel bir şirketde sayılı yerde çalışyor <<<<<vesselam doğruluk dürüstlük yalan,talan aç gözlülük hepsi ailede başlar...