Doğru Soruyu Sorabilmek
önemli olan, sorulara cevap bulmak değil
doğru soruları sorabilmektir
akıllı ve zeki insanların en büyük sorunu
yanlış sorulara çok doğru cevap verebilmeleridir
yanlış yaptıkları nokta şu:
yanlış bir sorunun doğru cevabı insanı hakikate ulaştırmaz
doğru bir sorunun cevabını eninde sonunda bulabilirsin
ama yanlış bir sorunun doğru cevabını bulduğun için hakikati aramazsın
örneğin 'ben ne istiyorum,' sorusu yerine
'ben kimim' sorusunu sorsa çok daha doğru bir sonuca varır insan
çünkü bir insan kim oluğunu bilirse
bir hiç olduğunu kabul etmiş olur
bu hiçlik de insanda varlık arayışının başlangıcıdır
bu insan bir ölümlü olduğunu kabul eder ve sonsuzluğu araştırır
bundan sonra da neden para kazanmalıyım sorusu yerine
para kazandığımda sonsuzu kazanmak için ne yapmalıyım, sorusunu sorar
varlığın kaynağına indiği için nankörlükten kurtulmuş olur
yani hiçlikte sonsuzluğu keşfeder
gölgelerden kurtulur ve asıl ışığın sahibine koşar
sırtını güneşe dönenler gölgelerini takip ederler
ama ışığa doğru yürüyenler gölgelerini arkalarına alırlar
gölgelerden kurtuldukları için gerçeği net olarak görürler
basit bir örnek:
bir lideri neden çok sevmeliyim?
ya vatanımı kurtarmasaydı?
Sorları Yerine
ya var edilen bir vatan olmasaydı?
onu kim var etmiş?
Ya da
ya ben olmasaydım?
beni kim var etmiş?
sorularını sorar ve sahte tanrılar peşinde koşmaz
neden yaşıyorum sorusuna akıllı bir insan sayısız cevap verebilir
ama şu soruyu soramıyorsa:
insan neden yaşar ve bir gün neden ölür?
o insan akıllıdır, ama sonsuz doğruya ulaşamayacaktır
çünkü bir yaşam ölünce tükenseydi
insanın hayvanlardan hiçbir farkı olmazdı
yani
aslında insan kendine şu soruyu sorsaydı her şey yerini bulacaktı:
bana sonsuzluğun anlatıldığı bir kitap gönderilmiş
ve ben neden O kutsal kitabı okumuyorum?
acaba Allah'ı kaybetmenin bahanesi olabilir mi?
eğer ki O'nun sevgisini kaybetmek sonsuz bir azap demekse
ve ben o azabı aklımla kazanıyorsam
bu durumda cezalandırılmaya müstahak değil miyim?
Ve, insan neden ölür sorusu yerine
insan neden doğru yaşamalıdır, sorusunu sorabilseydi eğer
işte o zaman, insan kendine şu soruyu soracaktı:
beni bir hücreden var eden annem ve babam değilse
acaba minnet borcumu kime ödemeliyim?
kalbi bana veren Allah ise
neden herkesten çok O'na aşık değilim
neden bu aşkın göstergesi olarak ibadet etmiyorum?..
İsa Yılmaz
not: Allah'u Teala diyor ki: "Sen yine de öğüt ver. Çünkü öğüt mü'minlere fayda verir. Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım. Ben, onlardan bir rızık istemiyorum. Bana yedirmelerini de istemiyorum." (Zariyat Suresi, 55,56,57. ayetler)