Dokunma/tik

Dokunmak gibi bir algı yerleşti benliğimize.
Dokunmadan olmuyor hiçbir şey.
Aşk dokunmadan anlamsız artık.
Sevgi dokunmuyor ise karşılıksız.
Hasrete dokunamıyorsak manasız, heyecana dokunmak ne kadar anlamsız.
Dünya küçülüyor evet ama biz dokunabildiğimiz çerçevenin dışına çıkamıyoruz ve bunda karar kılmış durumdayız. (daha kötüsü bu algı 'tik' oldu bizde otomatik)
Gözden ırak olan gönüldende ırak olurdu eskiden, şimdi ise tenden ırak olanı kabullenmemeye kararlıyız.
İlerde kısa bir geçiş süresi için kan, ve en sonunda içimizde büyüttüğümüz bencillikten başkasını tanımayacağız, heralde.

Ten uyduruldu, ruh uyudu. Alerji adında bir mekanizmanın ekonomide belli bir yere sahip olduğunu düşünürsek, yaratıcılık buna bağlı olarak yalancılık, büyüyecek ve de büyütülecek.

Vücuduna barkot şeklinde dövme yaptıranlara hak veriyorum. En azından safları belli.

13 Haziran 2012 30-60sn 25 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar