Dolu Dolu Aşk

İnanmaya bile tenezzül etmediğim zamanlarda öyle bir düştüm ki aşka...

Senaryosuna bile bakmaya gerek duymadığım filmin başrolünde oluverdim ansızın.

O an bildiğim her şeyi unuttum ve hiçbir şey olduğu gibi değildi artık.

Ateşi yakmak mümkün değildir dediler.Seni ilk gördüğümde öylesine yanıp tutuştum ki,alevlerim ateşi bile tutuşturabilirdi o an.

Harfsiz kelime,kelimesiz cümle olmazmış.Hep böyle öğrettiler.

Seninle karşılıklı öyle güzel susuyorduk ki,cümleleri birleştirsen bir kelime,kelimeleri birleştirsen tek bir harf bile etmezdi.

Su hiç yıkanabilir mi?

Bakışların o kadar temiz ki,suyu yıkamayı bile göze alırım da,o güzel gözlerine toz konduramam.

Toz demişken...

Sana zarar veren tek bir toz tanesi bile olsa,tozu bile kirletirim de,tenine mutluluktan başka bir şeyi dokundurmam.

İşin özü şu ki;

Sularla dolu denizi bile kovalarca su döksen taşıramazsın ama,
Senin bir damlan bile yeter bendeki seni taşırmaya.

Çünkü ben öylesine ''sen'' doluyum!