Dönüşün Anısına
İstersen güz yağmurları yağıyor olsun, bu şehre gölgeni vurduğun vakit... Ya da ilkbahar yeşilinde dön gel, bütün dallar pembe beyaz çiçeklerle süslenirken... Senin dönüşüne her mevsim yakışır gülüm. Bir sonbahar gecesi yağmurdan önce kapımı çalsan da olur. Yeter ki sen niyetlen sevdamızın hatrına. İstersen kurşunla bu dayanılmaz hasreti, ya da kader say boş ver, yeniden yazılsın bu hikaye. Onca sensizliğimi silersin sevdiğim bir bakışlık zamanlarda bulunca gözlerimi. İstersen dünlerimizi unut ve başka zamanlar getir ikimiz için. Ya da sokaklarda tazeleyip anılarımızı geçmişi yeniden yaşat. Bize ait bir düş sakla en mavisinden. Ben senden ayrı düşeli maviyle boyadım geleceğimizi. Ya da ateş kırmızısı bir gül kurut avucunda, sevdamıza kanasın... İstersen yüzüne çizgiler çeksin keder, saçlarına mevsimsiz karlar yağsın, fark etmez... Bir nefeslik ömrümüzden aksın yıllar su gibi. İstersen beni de kat önüne al götür, sürgün gibi dolaştır diyar diyar... İster yaz olsun, ister kış. İster yüzünde yılların izi, ister dizlerinde yorgunluğu yolların... Ben ki şu genç ömrümü harcadım bu uğurda. Hasretini idam edeceğin gün; nasıl gelirsen gel yarim, sana hazırım...
" Bir derdim var içerimde kimselere söylemediğim, acıttıkça canımı kendimi dizelere vuruyorum. "
İlaç mıdır yoksa dağlasın diye kullandığınız tuz mudur her ne olursa olsun kullanmaya devam edin.. Yine çok güzeldi tabii ki 👍