Döşeyen Döşeyene
"Devletin malı deniz, yemeyen domuz" gibi bir veciz söz başka hangi ulusun kültüründe vardır acaba?
Onaltı tane devlet kurmuş olmakla övünür dururuz da, onaltı tane de batırmış olduğumuzdan kimse söz etmez. Onyedincisini de batırmak için büyük bir çaba içerisindeyiz. Ha gayret, az kaldı!..
Eve gidiyorum, sokağa saptım, trafik tek şerit. Belediyemiz bize yine ne borusu döşüyor acaba diye düşünürken bir de baktım kaldırım taşlarını yeniliyorlar. Yolun ortasına kabak gibi koydukları tabelada yazdığı üzere "Tretuvar Çalışması" yapıyorlar.
Daha geçen sene yaptınız, ne çabuk eskidi tretuvarınız? Eğer gerçekten eskidiyse neden bir yıl içinde kırılıp dökülecek kadar kalitesiz malzeme kullandınız? Yok eğer kaliteli malzeme kullandıysanız ve bu tretuvar hala sağlamsa o zaman ne halt etmeye onu söküp yenisini yapıyorsunuz? Bu ne b.k yemenin arapçası?
Bir de o tabelalara belediye başkanı şahısların pişmiş kelle gibi sırıtan fotoğraflarını koymazlar mı? "Yeni tretuvarınız hayırlı olsun"muş!.. Sanki babasının kesesinden yaptırıyor hazret!.. Kimin parasıyla kime kıyak yapıyor havalarına giriyorsun! Sapasağlam kaldırımı söktürüp yenisini döşetmek için açtığın ihaleyi kazanan müteahhite ve kapalı kapılar ardında yaptığınız anlaşma dolayısıyla sana hayırlı olsun!
Mahalleye iki sene önce yürüyüş parkurlu, spor aletli bir park yaptılar. Eyvallah, gayet de güzel oldu. Böyle bir park kaça mal olur, bunlar kaça mal etti orası bahs-i diğer.
Aaa, geçen sabah baktım daha gıcır gıcır duran spor aletlerini kaldırıyorlar. Nedenini sordum. Yenilerinin geleceğini söylediler. "Bunların nesi var?" dedim. Efendim bu aletlerle çalışıldığı zaman çok sakatlık çıkıyormuş, vatandaşlardan bu konuda çok sayıda şikayet gelmiş, yeni getireceklerinde böyle sorunlar yaşanmayacakmış. Ulan yuh be, yuh!.. Aylık aidatı bin dolar olan lüks bir spor salonundaki son model aletlerle da çalışsan, eğer nasıl antreman yapılacağını bilmiyorsan yine sakatlanırsın. Bari doğru düzgün bir bahane bulun, bari doğru düzgün bir kılıf hazırlayın.
Bu çalıp çırpmaların hesabını soran olmayıp her yaptıkları yanlarına kar kalınca artık kılıf bulmak zahmetine bile katlanmaz oldular.
Yazdıklarınız ve yakınmalarınız o kadar yerinde ve doğru tespitler ki Mehmet bey. On altı devlet kurup batırdığımız da doğrudur ama bu devletlerin bir çoğu da uzun seneler dünyaya hükmetmişler ve başlarında basiretli yöneticileri olduğu zaman o zaman ki dünya bilim ve tekniğine de önemli katkılar sağlamışlardır. Günümüzde bile federasyon halinde olan bir çok devlet de zamanı gelince birbirinden ayrılmakta ya da ortadan kalkamaktadır. On yedincisini de batırmak için dediğiniz gibi var güçleri ile çalışıyor içte ve dışta bir takım çevreler. Yılar yılı Bahçelievler de oturduk ve oraya bakan belediye dediğiniz gibi her sene ya da iki sene de bir kaldırım taşlarını yenilerdi, bu millet bu kadar zengin değil, çarçur edecek paralarımız yok. Bunu zaman zaman en baştakiler de yaptı, övünüp durdular bir şeylerin kralıyız diye, sonrada atıl yatırımlara imza atıp hem devleti hem de milleti güç durumlarda bıraktılar. Bunların hepsi bir takım şahsi menfaatler uğruna yapılmaktadır. O cümlenize de kesinlikle katılıyorum, dediğiniz gibi sanki ceplerinden yaptırıyormuş gibi bir de hava atıyorlar ''Yeni tretuvarınız hayırlı olsun'' Görevindi yaptın kardeşim. Güzel uyarıcı bir deneme...👍