Dostça Yaşam
Selam değerli dostlarım!
İnsanoğlu yaratılmış kısım, kısım, çeşitli renklerde, amaç bir Hz. Âdem' den bu yana dostluk ve kardeşlik adına temeller atılmaya çalışılmış bazen başarıya ulaşılmış bazen de tersi olmuştur. Yıkımlar olmuş, insanlık insanlığa düşman olmuş, yeri geldiğinde oğul babayı baba oğla ölüm fermanları yazmış, kardeş kardeşi öldürmüştür.
Kur'an-ı Kerim' de yaratan Hucurat suresi 10 ayette buyuruyor: 'Muhakkak Müminler kardeştirler onların arasını bulunuz. ' diyerek bizlere kardeşliğe davet ediyor. Tabi ki insanoğlu söylenenleri dinlemez çiğ süt etmiş derler ya daima tersine, aksine yapmaya çalışırlar yinede kendi bildiklerini yaparlar.
Dostluk ve kardeşlik içinde huzurlu yaşam varken düşmanlık yaparak kardeş kardeşi kırıyor. Dağda terörist, diğer yerlerde başka şekilde canlara kıyıyorlar. Dostluk ve kardeşliği unutuyorlar ya da unutturuyorlar.
Asıl olması gereken can kıymak değil dostunun, kardeşinin derdiyle dertlenerek dertlerine ortak olmaktır. Dostunun ve insanlığın başı ağrıdığında başın ağrıması o hissi duymak dertlere ortak olmaktır. İnsanlık fanidir kısa olan bir yaşamda bir yaralı parmağa merhem olamıyorsa hiç yaşamamış demektir.
Dostluk ne kadar uzak olsa da bir hal hatır sormak kadar uzak olmadığı bilinmelidir. Eskiden meşhur mektuplar vardı. Selam sabahlar başlar kestane kebapla biterdi günümüzde teknoloji yerini aldı telefonlar var mailler var dostluklar bunlarla çoğalacağına daha da azaldı. Tabiî ki insan gönülde istemeyince bir şey olmaz derler ya işte bazı batı ülkelerinin yaşantısını özenerek kendi yaşam tarzımızı ön plana çıkarmaya çalışıyor teknoloji dostluk ve kardeşliği unutuyoruz. Savaş videoları savaş oyunları ile çocuklarımıza baş başa bırakıp sonunda iyi olmayan yollara kendimiz rotalarını çiziyoruz.
Dosttun halinden derdinden bana ne benim derdim bana yeter deyip özde kardeş olduğumuz dünyada unutup dışlamalarla bir yaşamın yok olmasına körelmesine yol açıldığı unutuluyor. Unutmayalım bu günlerin yarınları var, düşmez kalkmaz bir Allah var. Bu gün iyi yaparak hoş bir geçiren insan etme bulma dünyası olan bu âlemde yarında aynı hale düşe bileceğimizi unutmamız gerekir. Her zaman aynı düzeyde hayat yaşanmaz. Sen elden tutmadığın müddetçe sen düşünce elinden kim tutacak. Elin ele muhtaç olduğu gibi insanlığında insanlara ihtiyacı bulunmaktadır. Bu kavram açık seçik ortadadır.
Birliktelikte olan yaşamdan bana ne denilmesi bir Yahudi sözü olan ' bana dokunmayan yılan bin yaşasın' diyerek bir kenara çekilmektense taşın altına biraz elimiz sokmamız gerektiği görüşündeyim. Kısa olan ömür denen yaşamda kin ve düşmanlık değil yapıcı bir ortamda dostluk ve kardeşlik adına rota çizilmelidir. Başkalarının ötekilerin diyerek dostluk ve kardeşlik yerine iblisin şeytanın istediği düşmanlık için imzaları atmış oluyoruz.
Cenab-ı Allah'ın emri olan kardeşlik ve dostluğu inşa edenler, kalpler kırmayıp daima yapıcı olanlar esas yaşama zevkine varanlardır. Bunlar dünyadan göçse bile iyi hatırlanır. Şeytana uyup yaratanın emirlerini uyumaktansa asıl olan yaşama tarzı olan dostluk ve kardeşliği sahip çıkalım yaşamda olduğumuzu hatırlayalım.
Selam ve saygılarımla....