Dünden Bugüne

Her insan belli bir günden sonra acaba 10 yıl sonra nerede ve nasıl olacağım diye kendine sorar. 10 yıl geçtikten sonra ya bir üniversite'de okuyor ya da bir şirkette çalışıyordur. Ya hayatı büsbütün değişmiştir, ya da olduğu yerde sayıyordur hiç kıpırdamadan. Sadece değişen tek bir şey varsa; o da yüzünde beliren değişiklikler ya da fiziksel özelliklerdir. Bazen ruhsal açıdan değişir, bazen ise çevresi değişmiştir. Ama yine de eksilen kadar artan, artan kadar da eksilenler vardır. Kimileri en sevdiklerini kaybeder, hüzünlü bir güz sonrası kopup giden yapraklar gibi, kimileri de kalabalıklaşır yeşeren bir baharda tomurcuk açan çiçekler gibi.

Fakat ben yaşadığım, toprağında doğduğum güzel cennet vatanı olan ülkem için soruyorum bu soruyu; 10 yıl da neler değişti nasıl oldu diye? Ama almış olduğum cevap ise ne hüzünlü bir güz gibi, ne de yeşeren bir bahar gibi. Sadece soluk renge bürünmüş, karanlığın içinde yanmaya direnen titrek bir ışık görüyorum. Feryatların, sessizliğin içiçe karıştığı bir kara mezar var sadece sualin cevabında.

Kardeşin kardeşi vurduğu, devlet olgusunun kaybolduğu bir ülke görüyorum son 10 yılın içinde. Şehitlerin sayısının 914'ü bulduğunu ve nice ocaklara bir meteor gibi düşen ateşleri hissediyorum. İçinde cehennemin bitmek bilmez feryatlarını duyuyorum. Akan her gözyaşı damlasının bir yaranın üzerine dökülen tuz misali acıttığını hissediyorum. Meğer dünden bugüne ne kadar da çok değişmiş.

Eskiden bayramlar al duvaklı gelin misali geçerken, şimdi ise canazelerde al renkli bayraklarla sarılmış tabutlar görüyorum karşımda. Neşe yerine hüzün, bayram yerine cenazeler. Eskiden bu topraklarda mendil içine saklanmış harçlıklar, şekerler olurdu. Şimdi ise toprağa gömülü mayınlar döşeli.

Devlet olgusu vardı ülkemde, vatan duygusu kabarırdı herkeste. Toprak; kutsaldı, namustu, evlattı. Satılamaz ya da bölünmezdi, çünkü namus satılamaz, evlat ikiye dörde beşe bölünemezdi. Ama şimdi bakıyorum da son 10 yıl içinde her şey o kadar kolay yapılıyor ki, topraklar, madenler, şirketler, sular o kadar kolay satılıyor ki. Adını da özelleştirme koyup, uvutulmamızı istiyorlar bizden. Bu zaman içerisinde 40 tane özelleştirilme yapılıp çoğu toprak satılmış, eskiden bizi bölmeye, yıkmaya çalışan nice devletlere. Ve şuan o kadar korkuyorum ki sormaya. Eğer bu son 10 yıl içinde böyle olduysa, önümüzdeki son 10 yılda ne olacak acaba?