durum vahim

Bir sosyolog,bir profesör,bir eğitimci yada bir öğretmen değilim. Ama bu eğitim sistemindeki aksaklık ve sorunları bende görüyorum ve hatta yaşıyorum çünkü ben bir öğrenciyim. Bu aksaklıkları ve sorunları ben ve benim gibi öğrenci arkadaşlarımdan başka kimse daha iyi bilemez. Çünkü her şeyi yaşayan bilir. Milli eğitim koyduğu kanun ve kuralların eğitimciler ve öğrenciler üzerindeki etkisini anlayamaz ama bir öğrenci yaşadığı sorunları daha iyi bilir.
Türk eğitim sistemi içerisinde olan herkesin özellikle öğrencilerin kafası oldukça karışık. Genç nesil geleceğinden umudunu kesmiş,üzerine bir bezginlik ve bıkkınlık gelmiş.Öğrenci artık ne yapacağını şaşırmış. Önünde bir eğitim hayatı ve bunun sonucunda ulaşmak istediği hedefleri var. Ama bu hedeflere ulaşmak hiç de kolay değil. Annelerimiz,babalarımız ve öğretmenlerimiz her şeyi elde etmenin yolunun sadece çalışmak olduğunu söyler durular. Belki öğretmenlerimiz bizi az çok anlıyorlardır. Ama anne ve babalarımız için aynı şeyi söyleyemicem. Çünkü eğitim sistemimiz neredeyse her yıl değişiyor. Evebeynlerimizin dönemin deki eğitimle günümüzdeki eğitimin arasında dağlar kadar fark var.
Tabii ki ders çalışmak,sınavlardan iyi notlar alıp belirli bir mevkie gelmek öğrencinin görevidir. Bundan kimsenin gocunduğunu sanmıyorum. Artık öyle bir hale geldikki öğrenci artık bir yarış atı oldu. O sınavdan o sınava koşturup duruyoruz. İlkokul biter sbs başlar. Oda biter öss başlar. Ha okulda olunan sınavları unutmamak gerekir. Bir öğrenci öğrenim hayatı boyunca yılda 46 toplamda ise 739 sınava giriyor. Ve bu sınavlar tekdüze devam da etmiyor. Milli eğitim kafasına estikçe değiştiriyor. Buna öğrencinin kaderiyle oynanmak denmezde ne denir. Milli eğitim bakanlığını geçtim. Okulda alan derslerimizden olduğumuz sınavlara gelelim. Her öğretmen aynı değil. Hepsinin öğrencilerden farklı farklı beklentileri ve istekleri var. Ve öğrenci istediği notu alabilmek için öğretmeninin soru tarzını ve ondan nasıl bir kağıt beklediğini takip etmek zorunda. Üstelik bütün derslere bir öğretmende girmiyor,her ders için farklı bir öğretmen. Zaten öğrenci öğrendiği bilgileri kafasında tutmakta zorlanıyor. Birde öğretmenlerinin tarzlarını akıllarında tutmak zorundalar.
Bunlardan da anlaşılacağı gibi;milli eğitim istediği kadar sınavları değiştirsin,bu sorunlara kökten bir çözüm getirilmediği sürece eğitim sistemimizden kimseye fayda gelmez. Gelecekteki yeni idarecilerden de bir şey beklenemez hale gelir. Biz de başarı merdivenlerini ellerimiz cebimizde tırmanalım demiyoruz ama o merdivenleri tırmanırken eğitim sistemimizin ve öğretmenlerimizin de biraz bizim yanımızda olmalarını istiyoruz.

13 Nisan 2009 2-3 dakika 8 denemesi var.
Yorumlar