Düş Döngülü Bumerang
Gerçek bir düşten alıntı
Üç gece aynı rüyayı görmek haberci bir düşün sessiz çığlığı olabilir mi?
Gecenin aynı yerinde hem de, aynı noktasında ağır bir sancının derin pişmanlığı...
Yüzün neden yok sesin neden yedi kat yerin altında gibi geliyor. Sen O' sun evet evet sen O'sun...
Düşlerimin kadavrası diyorum sana mutlak acının kanamalı yarası
...
O kadın düş konuğum evet o ses ilk sözleri bağışla beni diye başladı-
Bir tek sen duyacaksın, bu yüzden buradayım izinsiz girdim düş sınırına. Senden helallik almaya geldim. Çünkü ölü vicdanımı Araf'tan çıkarmak için...
Tut düşüyorum. Keskin kılıçlar üzerinde yürüyorum dipsiz bir uçurum kenarında. Karanlık zifir gece...
Hiç bir tövbem, hiç bir duam kabul edilmiyor. Bir tek senin bağışlamana bağlı ruhumda kanamanın durması.
İki adım ötesi cehennem. Tut beni düşüyorum. Çürüdü kirpiklerim, dişlerim, gözlerim, gülüşlerim başımdaki bitler beynimin afrodizyağını kemiriyor.
Kalbimi tanımsız kuşlar parçalıyor, etlerim çürüyor kılcal damarlarımda. Küflü örümcekler yuva yapıyor liflerime. Zehirli böcekler kanımı emiyor. Sürüngenler yuva yapıyor göz çukurlarıma. Dokunduğum her çiçek soluyor. Baktığım her canlı ölüyor. Katran oluyor görebildiğim her yer. Işıkları sönüyor kentin, sokakların evlerin...
Sesler sağır kimse duymuyor beni...
Burası ıssızlık. Burası yalnızlık. Burası boşluk. Burası kör bir tünel, bağırıyorum orda mısın?
Biliyorum kaç kez arkandan ittim seni uçurumlara. Hâlâ sırtına sapladığım her bıçakta parmak izim duruyor.
Kaç kez öldürdüm seni. Her defasında gülümseyerek karşıladın beni. Çünkü ölesiye sevdiğini biliyordum beni.
Sen ise (beni) yaşatan ve öldürenden daha çok seviyordun. İşte bu yüzden bir tek senin düşlerinin çekimine kapılıp geldim. Biliyorum bir tek sen duyuyorsun beni. Oradasın biliyorum. Dokunsam metaryalize olacaksın.
Karanlık bir tüneldeyim. Bir daha ışık ol bana. Şaşırdım yönümü yörüngemi.
Üşüyorum. Korkuyorum. Sağımda, solumda yarasalar uçuşuyor. Örümcekler doluyor saçlarıma.
Kovuldum her evden. Her kasabadan. Her köyden. Her şehirden. Her kapıdan kovuldum.
Çünkü herkesi aldattım herkesle. Seni bile en çok seni. İşte bu yüzden sana gönderdi tanrı beni.
Hiç bir tövbe, hiç bir dua, hiç bir azap arındırmadı beni. Bir bir tek sen ve senin o evrenin kutsadığı sevgin.
Bit doldu saçlarım. Küf kokuyorum. Dilim pas tuttu. Sen beni affedersin beni. Affettiğin için tanrının seni affetmeyeceğini bilerek hem de...
Çünkü sen, aşksın. Sen sevgisin. Sen şefkatsin. Sen; karanlık vicdanlara, karanlık kuyulara, karanlık labirentlere ışıksın.
Hadi al beni götür. Ganj'a orada yıka kirlenen ruhumu ve bedenimi. Orada arındır beni.
Bir tek sen çıkarabilirsin beni salyalarla dolmuş çukurlardan. Sen aşksın. Sen farkındalıksın. Sen tüm güzelliklerin bilincisin.
Uzat ellerini son kez. Bir tek sen duyuyorsun beni. Çünkü bir tek sen gerçeksin. Etlerim dökülüyor liflerim kanıyor.
Sırtımda eşkâlsiz böcekler dolaşıyor. Biliyorum ordasın bir düş gezgini. Acılarını toplayan herkesin uyurken kâinatı.
Üstlerini örtersin üşüyen çocukların çünkü sen sevgisin. Sana geldim. Bağışla ki vicdanım ruhum kurtulsun Araf'tan.
Götür beni en temiz sularda yıka arındır. Çünkü sen gerçek sevgisin
...
Ben her gece geleceğim düşlerine dedi...
Affet ki kırılsın kaderimin çarkı
sustu
...
Aynı saatte uyandım yine, tam geceyle şafağın birleştiği yerde
Dışarıda yağmur vardı...
Sen hem gerçek sandığım rüyamdın
Hem rüya sandığım gerçek
...
Bağışladım seni, çünkü
Bedenin toprağın,ruhun Allahın-
Sevgi ben'im
...
Baştan yoğum bir melankoli hali seziliyor yazıda, daha sonra satırlarda ilerleyince sevgiliye kavuşmak için yanıp tutuşan bir ruh hali çıkıyor karşımıza. Düş döngülü bumerang güzel bir deneme okunmaya değer. Kutladım Cumali şiirlerinde ki gibi kelime ve cümleler özenle seçilmiş yine...👍