Düşük Aşk
On beş katlı binanın ufak penceresinden adaları seyrederken,içindeki minik telaşı ürpertiyordu kadının yüreğini.Uzun bacakları dışarısını seyrederken işe yarasa da,minik beyaz elleri cama vuran yağmur tanelerinin buğusunu sildiğinde nedense hep içini acıtıyordu.Akşam olunca adalarda beliren sisli ışıklar,flu geçmişini ve geleceğin beklentisini yansıtıyordu sanki gözlerinde.
Uzun saatler ayakta kalmasına rağmen meraklı beklentisi gerçekleşmedi.
Ve yine gelmedi sevdiği....
Çünkü öyle bir uçurumdu ki aralarındaki bağ,sarıldıkça kopacak,uzak durdukça daha da kenetlenecekti.Kadın genç ve oldukça güzeldi,adamın kadından kopması imkansızdı.Ona kavuşmak ve hep onunla uyumaktı adamın tek gayesi.Onsuz geçen zaman ölüm kadar acıydı tükenmez feryatlarında.Güneşin doğuşunu sabredemeden dayandı kapıya ve var gücüyle uzun uzun çaldı kapının zilini.Kadının korkuları vardı,kapıyı açmaya tereddüt etti.Çünkü kapıyı açmak için aralarındaki anlaştıkları gibi şifreli çalınmamıştı.Adam hatırladı ve üç kez aralıklarla kapıya işaret parmağını bükerek vurdu.Kadın kapıyı açar açmaz büyük bir özlem ve şehvetle sarıldılar birbirlerine.
Gün hiç bitsin istemiyorlardı,dışarıdan yemek söyleyerek tasarruflu kullanıyorlardı zamanı.Akşam güneş batmak üzereydi,gökyüzü hafif kızıla bürünüyordu.Adam pencerenin perdesini usulca çekti.Artık ne gökyüzü ne adalar görünmüyordu.Dışarda ki karartı içlerine yansımadan,ellerini birleştirdiler.Adam gitmeye hazırlanıyordu.Siyah paltosunu uzattı kadın minik elleriyle,kadının içi alev,adamın yüreği volkandı.Az sonra ayrılır ayrılmaz patlayarak mahşer yerine dönecekti ortalık..
Kadın naifçe vedaya hazırlanıyordu,lakin adamın ayakları geri gidiyordu.İlk defa kıracaktı ayaklarına bağlanan yasak prangalarını,cesaret aşılıyordu,aşılmaz yüreğine.
_Bu saatten sonra ne olacaksa olsun dedi.
Kadının açtığı kapıyı usulca kapattı.
Kadın sordu:Emin misin?
_Evet dedi.adam..
Saat gece yarısını geçmişti,o saate kadar heyecanla ama birbirlerine son derece bağlılıkla beklemedeydiler.Kapı ard arda aralarındaki şifrelerden farklı şekillerde çalmaya başladı.Adam ayağa kalktı,kadını arkasına aldı.Kapıyı açtı,kapıda beliren karısı ve erkek kardeşleriydi.
Karısı bu gelişinin kendisini almaya son kez gelişi olduğunu bir daha ki seferlerde daha da acımasız olacağını hatırlattı.
Adam sevdiğine zarar vermemek adına boynu bükük bir şekilde sevdiğiyle vedalaşamadan oradan ayrıldı.
Kadın sonraki akşamlarda adaları ve dışarısını uzun uzun seyrederek hayallere dalıyordu.Kapı onun beklediği şifreyle bir daha hiç çalmadı..
Sabahları kalktığında başı dönüyordu.Bir kaç kez sendeledi,işe gidemiyordu.Arkadaşı onu zorla doktora götürmeye ikna etti.Hamile olduğunu öğrendiğinde beyninde kırmızı kırmızı şimşekler çakıyordu adeta.Şaşkındı,çaresizdi ilk defa.Bu sevmekten daha koyu bir duygu daha zor daha karmaşık bir durumdu.Arkadaşı bebeği aldırması için onu zorluyordu.Kadın kararsızdı.Karar verene kadar karnı iyice büyümeye başladı,artık geri dönüşü yoktu.Birikimi artık tükeniyordu.Arkadaşı bu durumu sevgilisine anlatmak zorunda kaldı.Adam heyecanla koşar adım eve geldi,kadın onu görünce oldukça şaşırdı.Apartmanın tüm borcunu yönetime ödedi,kadının buzdalabını doldurdu ve ona her şeyi düzelteceğini onu beklemesi gerektiğini söyleyerek masaya para bırakıp gitti.
Bir kaç akşam sonra yine geldi.Tam yemek yiyiyorlardı,kapı çaldı kapıya dayanan karısıydı.Uzun müddet içeride çarpıştılar,tartıştılar.Adam artık bu sefer karısıyla gitmek istemiyordu.Karısı adama ve sevgilisine büyük bir hırs ve kinle vurmaya başladı,adam buna engel olamıyordu.Karnına gelen kuvvetli bir ayak darbesiyle hamile kadın yere yığıldı.Bir kaç dakika sonra yerlere kanlar bulaştı.Adam sevgilisini kucağına aldığı gibi dışarı fırladı,arabayı çalıştırıp hastaneye götürdü.Karısı ardından hala haykırıyordu.
_Hey beni bırakıp nereye gidiyorsun.
Adam artık geride kalan sesleri işitmiyordu bile.Tüm hızıyla kadını hastaneye yetiştridi.Lakin artık geç kalmıştı.Doktor bebeklerini kaybettiklerini söyledi.Adam ve kadın şoktaydı.Birbirlerine sarılıp uzun uzun ağladılar.
Kadın on beş katlı adaları gören binadan ayrılıp,bir odalı küçücük bir eve taşındı.Adamı çılgınlar gibi sevmesine rağmen, büyük bir fedakarlıkla ,kalbine taş bastı,sevgilisini karısına ve çocuklarına bağışladı ve bir daha böyle büyük bir günah dolu aşkla sevmemeye yemin etti..
Bu aşk düşük yapmıştı,zedenlenmişti,kolay kolay toparlanması ve bir daha telafisi imkansızdı..
Adam babasının kendisini gençken zorla evlendirdiği halasının kızı olan karısına ve çocuklarına dönmüştü ve hala sevdiği kadının izini sürmekteydi,lakin sadece uzaktan bakarak...
Yasak Aşk ve sonuçları,çokça yaşanan bir durum Sevgili Sevtap.Aşka saygım sonsuz her yaşta ve her durumda aşık olunabiliyor,insan duygularına gem vuramaz ki,ama bittiyse bitmiştir,bir ilişki bitmeden diğeri başlarsa sonuç iç acıtıcı oluyor..
Şimdi o bebek doğsa mıydı? ne zor soru değil mi?
İnsanlar ne yaşarsa yaşasın ama bebeklere bişey olmasın..
Sevgiler..
Vakit ayırıp yazımı okuduğun için teşekkür ederim.Duyarlı yüreğin hep var olsun şair arkadaşım....
Deneme ve öykülerimin çoğu hayatta yaşanmış gerçek öykülerden seçilmiştir.Bu öyküde yaşanmış hayattan bir alıntıdır,lakin öykünün uzamasını istemediğim için sonlarına doğru değiştirmeler yapmak zorunda kaldım..sevgiler....