Düş/ünce

Ne garip bir evrende yaşıyoruz ki her şeye hükmeden insanoğlu sadece bir nesne oysaki. Bu haliyle aslına bir başkası tarafından yapılan ve sonraları kırılan bir oyuncak gibidir. Sahibi ne isterse o rolde görünür ona. Yani rolü hep başkası vermiştir insanoğluna. Peki insan, kendinden bir şeyler katamaz mı bu role? Evet. Ne zaman ki kendi hissinden kurtulup aynı durumlar karşısında başka birinin hissini kendisininmiş gibi kavradıysa işte o zaman oyuncak gerçek bir biçim almış olur. Ama bu sıralarda oyuncağın bozulma veya kırılma vakti de gelmiştir büyük olasılıkla. Ya sahibi gereksiz yere kurcalayıp bozar ya da bu yeni duruma alışamayarak kendi kendine bozulur, hiçbir işlevi kalmaz.

Gerçek bir oyuncak görmek çok mu zor oldu, yoksa bana mı öyle geliyor? ?Gerçek oyuncak de ne oluyor' diye sorabilirsiniz? Sizce akvaryum, balık için neyi ifade ediyor? Bu soruyu sorma, düşünme, tartışma eğiliminde olmak, gerçek bir oyuncağın varlığını da kanıtlar bize yeterince. Peki hangimiz veya kaçımız bu soruyu sorma cesaretinde bulunabiliyoruz? Hiçbirimiz tabi ki! Çünkü her oyuncak gibi bozulmaktan veya kırılıp paramparça olmaktan korkuyoruz.

03.09.2008
Şanlıurfa

18 Nisan 2012 1-2 dakika 4 denemesi var.
Yorumlar