Egitim Kapitülasyonları -1-

Dil, bir yığınlığı, toplumsallaştıran, medeniyetleştiren en önemli unsurdur. Yığınlığın medeniyetleşmesinin sırrı ana diline ne kadar sadık olduğunda yatmaktadır. Medeniyetlerin kültürlerini nesilden nesile nasıl aktardığına dair sorulacak bir soruya verilecek tek bir yanıt vardır; o da ?dil'dir.
Son yıllarda bazı toplumlarda yabancı dillere merak sarılmış durumda. Özellikle Türkiye bu kulvarda ipi göğüslüyor. Türkiye'deki yabancı dil istilasına bakın acınacak halde. Herkeste bir İngilizce konuşma sevdasıdır almış başını gidiyor. Üç-beş kelimelik cümlelere İngilizce kelimeler serpiştirmeye çalışan gençler, büyük bir marifetmiş gibi böbürlene böbürlene kullanıyorlar bunu. Dükkan, mağaza isimlerini İngilizce yapan esnaflar, ilgi çektiklerini sanıyorlar taklitçilik yaparak. Bunlar yetmezmiş gibi koca koca harflerle İngilizce yazılar yazılan, Amerikan bayraklı giysiler giyilmeye başlandı. Sorsanız belki ne anlama geldiğini bile bilmiyorlardır. Dahası, artık bunlarda yetmiyormuş gibi eğitimde katledilmeye başlandı. Eğitim artık çoğu eğitim yuvasında İngilizce verilmeye başlandı. Ve kimse çıkıp ta bu duruma bir dur demiyor. Eğitimin İngilizce yapıldığı okullarda, eğitim görmeye maruz kalan gençliğin, nasıl bir gelecek vaat ettiğini düşünemiyorum. Yabancı dil öğrenmek elbette gerekli olabilir günümüz şartlarında. Ama yabancı dille eğitim görmek, yabancı dil öğrenmek demek değildir. Yabancı dille eğitim gören şimdinin örgencileri, gelecekte kendi kültüründen uzak bireyler olarak çıkacaktır karşımıza. Gelecekte ülkeyi yönetecek kişiler şimdilerin gençleri değiller mi? Ülkenin geleceğini, Kendi kültürünü, örfünü, tarihini bilmeyen bir gençliğin ellerine bıraktığımızın farkında mıyız?
Bugün kendi kültürü hariç her türlü kültürü öğrenen gençlik, yarın ülkeyi yönetti mi onun 'mandası' bunun 'mandası' olalım diye tutturacaktır. Böylelikle kolayca sömürülmek kaçınılmaz olacaktır.