Ekonomi Münafıkları
Herhalde birkaç yıldır duymayan yoktur devlet büyüklerinin ağzından ülkemiz ekonomik bir savaşla karşı karşıya lafını. Gerçektende öyledir. Her nedense bu savaş hep bertaraf edilir. Fakat hiçbir devlet büyüğü nasıl bertaraf edildiğini açıklamaz bertaraf edildikçe uyguladığımız başarılı ekonomi politikaları ile ülkemize ilan edilen ekonomik savaşı bertaraf ettik der geçer, halkta genelde hiçbir şey anlamaz bu açıklamadan.
Oysaki hiçbir savaş vatanı için canını malını feda etmekten çekinmeyecek savaşçılar olmadan kazanılmaz. Pekala kim bu ekonomik savaşçılarımız; Ekonomik savaş başlayınca işçi çıkaran iş adamlarımı, devlete vergi ödemeyip vergi barışı ve vergi affı isteyenlermi, cansuyu, teşvik paketi ve çalışanların kıdem tazminatının üstüne yatmak isteyenlermi, kârından zarar edince üretimi durdurup kepenk indirenlermi yada parasını ekonomik savaş ilan eden ülkelerin parasına çevirenler mi yoksa bir taraftan beddua ederken doları, eurosu, fonu ve hissesi kazandıkça dua eden ekonomi münafıklarımı? Tabiki hayır.
Bizim ekonomik savaşçılarımız her savaş ilanında üç cephede en çok bedel ödeyen kimine göre günahkar, kimine göre içmesin diye cezalandırılması gereken tiryaki, akşamcı neferlerimiz.
Tütün cephesinde; Her savaş ilanında cepheden kaçmayan, yirmilik şarjörünü yanından eksik etmeyen ve bedeli ne olursa olsun şarjörü bitince yenisini alan tiryakilerimiz. Bu cephede cepheden kaçan kaçak tütüncü ve kaçak sigaracılar.
Alkol cephesinde; Buradada durum aynı intihar komandosu şarapçılarımız, biracı piyadelerimiz ve düzenli birliklerimiz rakıcılar her ekonomik savaşta cepheden kaçmayan neferlerimiz. Bu cephede cepheden kaçan kaçak içkiciler.
Çay cephesinde; Buradada durum aynı. Onlar bizim ekonomik savaşın hızlı bertaraf edilmesi için cepheden kaçmayan alkol ve tütün cephesine destek verip onların önünü açan istihkamcılarımız. Buradada cepheden kaçanlar kaçak çaycı ve ithal çaycılar başı çekiyor.
Gerçekten öyle değilmi tiryakinin bir sigarasının yüzde sekseni filtresine kadar olan bölümü, akşamcının rakısının yüzde altmışı bardağının su bölümü kadarı, çay tiryakisinin bir bardak çayının dem kadar bölümü vergi. Yani bu neferler günde bir paket sigara, üç bardak çay içse ayda felekten dört gece çalsa; Çayının birbuçuk, 35'lik rakısının altmışbeş, birasının on, bir paket sigarasını onbeş lira olduğunu hesaplarsak;
Bir asgari ücretli nefer 530 lira maaşından alınan vergiye ilave çay vergisini koysan 600, çay ve sigara vergisini koysan 900, hele birde çay sigara alkol tüketiyorsa aylık en az 1100 lira ekonomik savaşta devletine destek veriyor. Tabiki bu ekonomik savaşta devlete verilen aylık taban destek, tavan desteği söylemeye gerek yok imkanı olsa daha çok destek verecek neferlerde tabiki var.
Buraya kadar bunları neden yazdım şimdi yazacaklarım öncesi önyargılarınızdan sizi uzaklaştırıp sağlıklı düşündürebilmek için. Sosyal medyada, aile ve sosyal ortamlarda çay, sigara ve alkole zam gelince oh iyi olmuşcular, içmeyiversinciler ve sigara içmese, içki içmese ayda şu kadarı olur şu kadar yılda evi olur arabası olurculardan nefret ettiğim için. Bu kişilerin özel hayatıdır. Kendi inisiyatifleridir, acınacak günahkâr insanlar değildir, kimse de içtiklerinin parasını vermiyor. Devletin belirlediği ücrette, belirlediği yerlerlerde belirlediği yasal çerçevede içiyorlar.
Kim ne derse desin ben alkol ve tütüne değil, tüketenlerin tercihlerine, özel hayatlarına son derece saygılıyım. Dönem dönemde çay sigara cephesinde yer alan biriyim. Bu yaşıma kadar dolaylı dahi olsa insanların bu tercihlerine yorum yapma saygısızlığı yapmadım yapacak olan en son kişilerden biride benim. Çünkü hayatımın her aşamasında onların verdiği verginin bana katkısı çok oldu. Onların vergisiyle hayata tutundum. Sadece benimmi devletten yardım, maaş alan, gelir sağlayan herkesin cebine koyduğu paranın yüzde onbeşi çay sigara alkol vergisi. İçmesinciler iyi olmuş diyenler aldığı paranın sigara alkol bölümü yüzde onbeşini hiç geri veren varmı tabiki yok.
Geçmişte de öyleydi ekonomik savaş olunca işadamları zenginler cepheden kaçınca Manukyan cepheden kaçmaz kazancını utanın der gibi devlete verirdi. Eskiden çay sigara ve alkole ilave cebimizdeki paranın bir bölümüde fuhuş parasıydı manukyan öldükten sonra abazalar, namus ve ahlak münafıkları kaçağa geçiş yapınca o cepheden ses yok. Her ekonomik savaşta, ekonomik barışta malı götürenlerin yükü çay, sigara ve alkole zamla bu ürünleri tüketenlere yüklenmemeli, insanlar kaçak cepheye geçişe zorlanmamalıdır.
Eğer yapılan zamlar sigara alkol tüketimi bağımlılığını azaltmak içinse insanların sağlığı düşünülerek yapılıyorsa hiçbir zamdan sonra bu söylenmedi ama öyleyse sözüm yok. Yok eğer bu zamlar devlet büyüklerinin resmi olarak ilan ettiği gibi ülkemize açılan bir ekonomik savaşsa; Savaşın sebep olduğu ekonomik yaraları sarmak, ekonomik savaşı kazanmak içinse o zaman bu ürünleri tüketenlerin hepsi birer ekonomi savaşı kahramanı, sağlığını kaybedenler birer ekonomi gazisi, hayatını kaybedenlerse birer ekonomi şehidi olmuyormu?
Şahsi fikrim ekonomik savaşı bertaraf etme; ekonomik barışta cephenin en önüne geçip malı götürürken, ekonomik savaşta cepheden kaçan hatta düşman cephesine geçen ekonomi münafıklarını bertaraf etmekle olur. İçsel, duygusal savaştan kaçamayanların yada sosyal kültürleri gereği bu ürünleri tüketenlerin tükettiklerine haddinden fazla zam bindirerek değil.. Konuşalım ama hep içenleri değil bir günde Allah rızası için şu ekonomi münafıklarını konuşalım. Bir günde onlar için oh iyi olmuş vergi kaçırmasalarmış, ekonomik savaştan kaçmasalarmışı da konuşalım. Eğer ekonomik savaş varsa devlet bu savaşı bertaraf etmek için tiryaki akşamcı dan gelecek paraya bel bağlamışsa;
İçenler devletin, milletin bekası için içmiyorlar mı?
*** Bu vesileyle Yarın Kurban Bayramı.
Kurban; Allah'a, insana ve insanlığa yakınlaşmaktır. Şakağına nefret dayanmış insanların, insan ve insanlığa yakınlaşmak içinde çaba göstermesini temenni ederim. İyi bayramlar....
10.08.2019
Ali Erdem