Erkek Gibi Özlemek
........... !...
Bak yine körpe bir çiçeğin açışı gibi ağırdan ağırdan doğuyor umut, yeni bir gün, yeni bir hayat ve yeni bir güneş. Mutsuzluk, hüzün, dert, gam, keder ve özlem gecenin karanlığına sarıp sarmalayıp saklıyor kendini. Mutsuzluk sahte bir gülüşün ardına geçiyor çaresiz. Hüzün, gam, keder, özlem yerini hayatın telaşına verip, içerilerde bir yerde kalıyor... Prangalar içinde bir esaretin, rutubet kokan yalnızlığında başlıyor, yaşam denen koşuşturma.
Elimde resmin, dilimde ismin, içli ve uzun bir film gibi seyrederek hayalimde gözlerini, yine sabahlıyorum gözlerimde yaşlarla... Ve bilmem kaçıncı kez soruyorum kendime, bu nasıl bir duygudur ve adı nedir bunun diye. İçimden bir ses yükseliyor arşın en üst katına kadar ve haykırıyor okyanus ortalarından, yüce dağların başına doğru ÖZLEDİM diyerek... Peki diyorum. Tamam, özle özlemesine de özlem nedir? Ve yine içimden bir ses:
? Özlem; susuz kalmaktır, dudakların çatlarcasına. Özlem; ateşte yanmaktır, kor olurcasına. Özlem; gel diye bağırmaktır, gırtlağın yırtılırcasına. Özlem; erimek, bitmektir, yok olurcasına. ? diyor...
O zaman diyorum ki; tamam sus artık. Çöl ortasında serap gibi elimi uzatıyor ama tutamıyorsam, hasretinden eriyor ama bitemiyorsam, aşkıyla yanıyor ama çıkamıyorsam, gül yüzünün gözlerimden, gülüşünün kulaklarımdan, kokusunun burnumdan, teninin ellerimden gitmesini bir türlü hazmedemiyorsam katran gibi içimi eritirken yangınım bıkmadan yanıyorsam ben özlemişim.
Ama duymasın olur mu? O bilmesin bunları, sakın söyleme, ağzından kaçırma sakın... Tut dilini yüreğim, sakla her şeyi haykırma sakın... Yoksa demez mi, utanmadın mı sen, birde erkek olacaksın be, ağlar mı erkek dediğin. Bir sevda ateşi düştü gönlümün orta yerine, yanar kavrulur yüreğim diye, bir hançer misali saplanan gözlerinle kanıyor içim diye.
Tut kendini yüreğim, yoluma gölgen düşse yolum doğrulur, eline elim değse bedenim kavrulur, gözüme gözün değse ruhum savrulur, dudağına ismim düşse bu can yok olur deme sakın. Sakın söyleme. Eğer özleyeceksen erkek gibi özle, içten ve derinden, sessiz ve ağırdan. Oluk oluk kan misali gözyaşların içine aksın. Ve haykır kendi sesin kendi yüreğinde yankılansın. Çevir yönünü kendi yüreğine, bağır şimdi alabildiğine ? ÖZLEDİİİİİİİMMMMMMM? Dikkat et ama sakın o duymasın...