Eski Demiryolcu

Eski Çarşının ara sokaklarından geçiyorum. Küçük, temiz bir antikacı dükkanının önündeyim. Vitrine bakıyorum. Çok güzel eski vazolar sıralanmış. İçlerinde biri daha çok dikkatimi çekiyor. Turkuaz renkli, ağız kısmı bir kadının göğüs dekolteli elbisesine benzer bir şekilde açılmış, camı bal peteği dokusunda, içeri giriyorum.

Antikacı vazonun 60-70 li yıllara ait bir Venedik, Murano Adası yapımı cam olduğunu söylüyor. iki adetmiş. Yalnızca birini alabileceğimi söylüyorum. Sıkı bir pazarlık yapıyoruz ve paraya kıyıp vazoyu çok uygun bir fiyata alıyorum.

Antikacı benim yaşlarımda, vazoyu dikkatle paketlerken," birşey içer misiniz?" diyor. Alış-veriş yaptığım dükkanlarda oturmak pek adetim değildir. Ama, belki de dükkandaki eski objelere merakımdan olsa gerek, çabuk gelirse içebileceğimi söylüyorum.

Dükkandan çıkmak içimden gelmiyor.

Çayı beklerken küçük dükkanda dolaşıyorum. Kırılabilecek olan antikalar, yine kendileri de antika olan camlı vitrinlere koyulmuş. Eski plaklar, halılar,siyah-beyaz fotoğraflar,belgeler ve Anadoludan toplanmış yüzlerce iğne oyalı başörtüsü, her renkten, her çeşitten iğne oyaları büyüleyici. El emeği, göz nuru.

Çayımı içerken, genç bir adam giriyor içeri. Antikacıyla konuşmaya başlıyorlar.
Demiryolcuymuş. Eski demiryolculara ait belge ve fotoğrafları topluyormuş.

Antikacı üst kata çıkıyor. Elinde bir koli sararmış ve eprimiş evrakla aşağıya iniyor. Çöp toplayıcıların getirdiği, Cumhuriyetin ilk yıllarında, demiryollarının en gözde ulaşım yolu olduğu zamanlarda, demiryolculuk yapmış Ali Riza K.. 'ya ait belgeleri genç adama göstermeye başlıyor.

Demiryolcu Meslek Okulundan alınmış diploması, içinde günlük yaptığı işler ve anılarının yeraldığı lime, lime olmuş iki kalınca küçük defter, "herşeyi yazmış" diyor antikacı,genç adam çok seviniyor.

Ben çayımı içince kalkıyorum ve onları başbaşa bırakıp çıkıyorum.

Yolda, eski demiryolcu Ali Rıza Bey'in ruhunun, kıymeti bilinmeyip, çöpe atılan anılarının, böyle bir ele geçmesinden, nasıl da mutlu olacağını düşünerek yürüyorum.

Genç adamın bu belgeleri toplayıp, sergilemeyi düşündüğünü söylemesi, beni de en az eski demiryolcuların ruhları kadar mutlu ediyor.

Zaten, Rahmetli Ali Riza Bey de bu notları tutarken, birgün birinin bunları layıkıyla değerlendireceğini hissetmiş olmalı.

02 Nisan 2011 2-3 dakika 138 denemesi var.
Yorumlar