Eskiyen çocukluğum
Bazı çocuklar vardır. Mutluluk nedir bir an olsun bilmeyen... Annelerinden başka kimsesi olmayan çocuklar... Saklambaç oynarken hemen görünen ve çoğunlukla kaybeden ufak suratlar vardır... Kimse umursamaz onları... Elleri sokak kokar... Avuç içleri siyahtır...
Kuzenim,kardeşim ve benim eskitilen çocukluğum gibi. İnsan doğdu mu büyüyor ama büyüdükçe nefes alamıyor. Biz de büyüdük. Yaşayamadık çocukluğumuzu.
...
Hayat insanı değiştirmiyor,insanlar seni mecbur bırakıyor. Birbirimize soramadığımız tonlarca şey vardır şimdi, eminim. Biz de uzaklaştık,koparıldı çocuk bağlarımız bileklerimizden. Biz ayrı evlerde,(belki)aynı gecelerde kestik bileklerimizi. İkimiz de farkettik belki,fakat sustuk.
Çocukluğumuzdaki gibi anlatamadık derdimizi. Oysa kolaydı konuşmak. Bir araya geldik mi,çekirdek yer sıcacık çay içerdik.
Şimdiyse bir araya zor geliyoruz. Konuşmuyoruz eski günlerdeki gibi. Her ikimiz de acılarımızı farklı semtlerde yaşıyor ve susuyoruz. Çünkü kendimize bile anlatamıyoruz artık birçok şeyi. Büyüdük ya hani!
Aynı şehrin farklı sokaklarında ağlıyoruz. Acıyı atamıyoruz kalplerimizden. Neden mi? Çünkü bir defa sustuk. Alışıyoruz susmaya..