Estetik
Türkiye'de yılda ortalama elli bin kadar estetik operasyon yapılmaktaymış. 2011 yılında bunun için harcanan para 650 milyon Türk Lirası imiş (Habertürk Cumartesi-Hatice Tunç)
Bu kısa bilgilerden sonra yazıma giriyorum. Estetik sanırım Latinceden girmiş dilimize. Bu estetik denilen şey doğada, sanatta ve insan yapımı herşeyde var. Tabi ki doğa ve canlılar ilahi bir güzellik barındırırlar. Edebiyattaki estetik ise daha farklıdır. Bir çeşit söyleyiş güzelliği, kelimelerin tiyatrosu v.b. İfadelerde bulunabiliriz. 1,618 sayısı görsel estetikte önemli sayılıyor. Altın oran denilen rakamlar, bilimsel ya da sanatsal inceleme yaptığımızda karşımıza çıkıyor. İnsan yüzünün bile belli oranlarla güzelleştiği söyleniyor. Yani yüzün matematiği. Bunun için insanlar, belki daha çok zenginler ve vücut estetiğinin önemli olduğu işlerde çalışanlar daha fazla olarak neşter altına yatıyorlar. Kendilerini, bedenlerini bir istek ya da para uğruna kestirip biçtiriyorlar. Extreme durumlarda bu gibi müdahalelere karşı değilim ama özellikle yüzdeki operasyonların gereksizliğine parmak basmak istiyorum. Bir lens takabilir, makyaj yapabilir veya tüylerinizi aldırabilirsiniz ama bir bakıma kutsal olan beden yapımızı değiştirmemizin biraz extreme bir durum olduğu ya da olması gerektiği kanaatindeyim. Ayrıca makyajsız da güzel insanların birçoğu. Lense falan da gerek yok bence; doğallık daha bir güzel ve ilahilik içermiyor mu? Estetik yaptırdıktan sonra beğenmeyip tekrar yaptıranlar var ve bu şekilde bedenlerin doğal dengesini bozuyorlar. Michael Jackson gibi burnu akanlar var mesela. Yani burnun kendisinin yapısal direncinin bozulması durumu. Bu gibi durumlarda insanlar bunalıma giriyorlar ve belki intihar edenleri de vardır.
Bir insanın dış görünümüne yani giyimine değil de yüzüne ya da başka beden bölgelerinin estetiğine önem, siz de verirsiniz tahmin ediyorum. Ama tüm insanlık yani geneli bu dış görünümün psikolojik etkisine teslim olmuş durumda. Yüzü güzel olmayan bir bayanın söyledikleri daha dikkatsiz dinleniyor, diğerlerine gösterilen ilgi onlara gösterilmiyor. Belki daha az kibar olunuyor onlara karşı. Kabul ediyorum karşı cinsle ilişkilerde yüz güzelliği önemlidir. Ama çevrenizi gözlemlerseniz hatta kendinizi dediğimi daha iyi anlayacaksınızdır.
Sonuç olarak estetik ameliyatlara kafayı takmayalım, kendimizle barışık olalım. İnsanlar farklı farklı yaratılıyor, bunun da bir nedeni olmalı, öyle değil mi?
Merhaba Utku,
Demişsin ki; Estetik SANIRIM Latince'den girmiş dilimize..."
Deneme yazıyorsanız; verdiğiniz bilgiler de "galiba" olmamalı diye düşünüyorum. Bilemeyebilirsiniz ama bu gerçeğini bulamayacağınız anlamında değildir!
Ben size yardımcı olayım.
Estetik; Yunanca duymak algılamak ve duygu,duyum sözcüklerinden gelir.
Estetik kelimesini ilk kullanan kişi Alman Alexander Baumgarten'dir. 1750 de Aesthetica adlı kitabını yayınlamıştır.
ESTETİK TANIMI:
Dönüşlü (reflexive) düşüncenin bir biçimidir ve insan aklının kendisine bütün tapınakları, katedralleri, sarayları, heykelleri, resimleri, ezgileri,senfonileri ve bütün şiirleri yaratma olanağı veren kendi eylemi üzerine durup düşünmesidir.
Sevgiyle kalın...
Haklısınız Işın Bey, tembelliğime denk geldi diyelim. Sitede yazılara güncelleme özelliği eklenirse daha iyi olabilir. Sonradan ekleme çıkarmalar yapabiliriz.