Etinden Tırnağına

Sevemedim sensiz geçen günlerin hiç birini.. Benim için doğmadı güneş.. Hep uzaklardaydı, kilometrelerce ötelerde.. Sevemedim sensiz aldığım nefesleri.. Karbondioksit doluydu da ciğerlerim, inatlaştım almadım içime oksijeni.. Ben sensiz yaşayamadım.. Yaşamadım değil yaşayamadım.. Yaşayamadım işte sorgulama gerisini.. On dört metre karelik zifiri bir odanın içinde yanan tek ışık, sigaramın ucuydu belki.. Belki de sevmek çok daha zordu sevmemekten.. Belkilerle yaşadım işte o günden beri.. Neden sonra gün geldi, biraz daha zorlaştı yaşamak diye bahsettikleri.. Sağımda sen, solumda sen, önümde arkamda.. Nereye baksam sen oldun.. Oturduğum koltuk, uzandığım yatak, başımı koyduğum yastık sen oldu.. Elime aldığım kalem senle başlıyordu kelimelere.. Yazdığım sözcüklerde an geldi senden başkası hiç olmadı.. Sigaramdan geriye kalan filtre daha masumdu sigaramın dumanından.. Ama onun bile masumiyeti zehir oldu aktı göz yaşlarımdan.. Geriye bir ben kaldım anlayacağın. koskoca senden oluşan, etinden tırnağına kadar sen olan bir ben.. Bir beenn...



Haziran'a veda ederken..

Duman yanı başımdan eşliğinde tekrar okumanızı tavsiye ederim.. Bu metin doğduğum güne 24 Haziran'a ithaf edilmiştir.. Güneşin ve oksijenin beni hiç terk etmemesi ümidiyle, onurla...

30 Haziran 2011 1-2 dakika 27 denemesi var.
Yorumlar